Dünyanın en büyük spor organizasyonlarından NBA'de Philadelphia 76ers forması giyen milli basketbolcu Furkan Korkmaz örnek bir projeye başlamış. Neden örnek derseniz, ülkenin tanıtımını düşünen kaç sporcumuz var diye araştırdım ve Furkan'dan başkasını inanın bulamadım. Milli basketbolcumuz, insanlık tarihinde önemli yere sahip tarihi noktaları, takipçileriyle birlikte keşfetmek için yola çıkıyor.
'ÜLKEMİZİ TANIMALIYIZ'
NBA'in şampiyonluk adaylarından Philadelphia 76ers forması giyen Korkmaz, 'İki Yakalı Şehir' olarak da bilinen Antik Çağ'ın en romantik şehirlerinden biri olan Nysa'nın sırlarını çözmek için kentin kazı başkanı Doç. Dr. Hakan Öztaner ile bir araya geldi. Furkan, ülkemizin arkeoloji ve tarih konusunda bir hazine olduğunun altını çizerek, bu hazineleri iyi tanımamız gerektiğini düşündüğünü, aksi halde bize kalan mirası değerli hale getirmemizin mümkün olmadığını belirtti.
'HEYECANLIYIM'
Daha önce de arkeolojiye merakının olduğunu söyleyen Korkmaz, "Ülkemizin bilinmeyen birçok güzelliği var. Bu güzellikleri sporun gücünü kullanarak geniş kitlelere yaymak istedim" dedi. Ekibiyle yaptığı toplantıdan sonra bu düşünce ile yola çıktıklarını söyleyen sporcu, "Bu düşüncelerin hepsini bir araya getirdik ve benim yol hikayesi şeklinde gezdiğim, uzmanlarla sohbet edip ülkenin önemli tarihi noktalarını tanıttığım bir içerik hazırladık, ilk bölüm için çok heyecanlıyım" diyerek proje ile ilgili görüşlerini paylaştı. Projenin ilk bölümünü kendi sosyal medya hesapları üzerinden takipçileriyle buluşturan Furkan Korkmaz, ikinci bölümde Denizli'de bulunan Laodikeia Antik Kenti'ni ziyaret edecek. Furkan'ı takipte kalın, ülkemizin gizli kalmış noktalarını onunla keşfedin. Dilerim Furkan'ın projesi tüm sporculara örnek olurken farkındalık oluşturur.
***
YAPAY ZEKA İLE AŞK YAŞAMA SENDROMU
'Black Mirror' dizisinde ve 2014 Oscar Ödülleri'nde En iyi Özgün Senaryo Ödülü'nü alan 'Her' (AŞK) adlı filmde bu konuyu izlemiştik... Filmde Theodore'nin yapay zeka ile duygusal bir ilişki yaşamasını çok uzak bir fikir gibi düşünmüş olabiliriz ancak korkarım yakın yıllarda bu gerçek olacak. Bu konu geçtiğimiz günlerde alışılmışın dışında tek kişilik bir tiyatro oyunda karşıma çıktı. Öyle düşündürücü ve öyle trajikti ki. Zeynep Özyağcılar'ın kaleminden çıkan 'En Güzel Parçam' oyunundan bahsediyorum. Tek kişilik oyunlar seyirciyi zaman zaman sıkabilir ama 'En Güzel Parçam' bir an olsun sıkmıyor. Oyun, yapay zekanın hayatlarımızın her alanında hüküm sürdüğü gelecekten sesleniyor bizlere. Çok sıcak, çok tatlı bir aşk hikayesi var ama bunu aşk oyunu diye nitelendirmek çok eksik olur.
Aslında aşk, dans ve müzikle bir kadının iyileşmesi ve kendini bulma hikayesi bu. Her şeyin daha da hızlandığı, tüketildiği, ilişkilerin robotlarla, yapay zekalarla, nadiren insanlarla yaşandığı bir dünyada aşk var mı, yoksa bir illüzyon mu? Şimdi böyleyse gelecekte neler olacak? Dünya nereye gidiyor? Yapay zekalara sahip robotlar tıpkı oyunda olduğu gibi eve geldiğinizde size bir aile bireyi gibi davranıp hatır soracak, kapınıza çiçekler bırakacak, gönlünüzü alacak. Çok uzak değil, ilerleyen zamanlarda işletim sistemine aşık olan yalnız insanlar göreceğiz, bir o kadar fantastik, bir o kadar trajik sendromlara şimdiden hazır olun.
DEV SANAT ESERİ
Zeynep Özyağcılar'ın sahnesinde teknoloji, danslar ve müthiş performansın yanı sıra gerçek bir sanat eseri dikkat çekiyor. Cengiz Yatağan'ın dev puzzle eseri de oyunun ana karakterlerinden biri olmuş. Dans, çağdaş sanat, işletim sistemi derken oyunun ne ara bittiğini anlamıyorsunuz. Dilerim Özyağcılar önümüzdeki sezonda tiyatro ödüllerinin birçoğunu toplar.
***
KIBRIS'A ÖZEL SERGİ
Ressam Fatih Sazak'ın yeni sergisi geçtiğimiz günlerde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başkenti Lefkoşa'da Atatürk Kültür Merkezi'nde sanatseverlerle buluştu. Sergideki eserleri incelediğimde, mekan- eser ilişkisinin ne kadar anlamlı olduğunu bir kere daha gördüm.
Sazak'ın eserleri tam da Kıbrıs'a özel ve kesinlikle gerçek yerini bulmuşlar. Özetle; tarihin her döneminde bütün medeniyetlerin hayal adası, imparatorların, kralların ve padişahların ayak basabilmek için binlerce askeri ile tarihin tozlu sayfasında yer aldığı ve her gelen medeniyetin bir iz bıraktığı Akdeniz'in incisi kadim ada Kıbrıs'a yakışır bir sergi olmuş.