Son 1.5 yılda hayatımızda çok şey değişti... Öyle ki pandeminin etkisiyle, en büyük değişimi birçoğumuz işimizde yaşadık. İş dünyası daha önce hiç görülmemiş bir şekilde uzaktan çalışmaya geçti. Bundan mutlu olanlar da vardı, mutsuz olanlar da... Ünlü iş insanları ve uzmanlar da bu konuyla ilgili gözlemlerini, yaptıkları araştırmaları paylaştı. Bu isimler arasında yer alan İngiliz iş insanı Pimlico Plumbers'dan Charlie Mullins ve Women in Business'ın başkanı Tina Knight'ın açıklamaları tartışma yarattı. Onlara göre evden çalışmak iyi değil, hatta evde çocuk varsa kötü bir örnek!
SPORA GİDİYORLAR
Mullins'in evde çalışanlarla ilgili ifadeleri Knight'a göre daha sert. Mullins, "İşe gidebilecekleri halde evden çalışan kişiler, işsizlik parası almakla aynı şeyi yapıyor" diyor örneğin... Ayrıca evden çalışma sistemine şahit olan çocukların bu sistemi kötü algılayabileceğini, ileride işyerine gitmek istemeyeceklerini ve bunun normal olduğunu düşüneceklerini söylüyor. Mullins, "Evden çalışması gerekmeyen kişiler işyerlerine geri dönmeli ve ekonomiyi hareketlendirmeli" diyor.
Tina Knight ise "Bu durum artık kötü örnekler ortaya koymaya başladı. Sorun şu ki, insanlar gerçeği duymak istemiyor" yorumunda bulunuyor. "Şu an hiç işe gitmemiş üç kuşak aileler var, çünkü bu bir zihniyet" diyen Mullins; evden çalıştığını iddia edenlerin aslında spor salonuna gittiklerini, gün boyu Netflix izleyip kahve içtiklerini söylüyor. Ünlü iş insanı, "Ne kadar çok kişi evden çalışırsa, o kadar çok kişi işsiz kalacak" diye de sözlerine ekliyor.
Çarpıcı ve yer yer katıldığım ifadeleri var Mullins'in. Örnek olma meselesinden bakarsak konu bambaşka yerlere gidecek... İyi iş insanı, iyi bir ebeveyn ancak çocuğun geleceğine rol model olması açısından kötü bir örnek mi? Bunu ilerleyen yıllarda, bu nesil büyüdüğünde, onların başarılarını ya da başarısızlıklarını konuşurken hep birlikte göreceğiz.
***
KIRMIZI KÜRE KADINLARIN ELİNDEN ÇIKTI
AKM'nin kalbinde yer alan Kırmızı Küre'nin kadınların elinden çıktığını biliyor muydunuz? Ben de geçtiğimiz günlerde gittiğim ünlü maestro Frieder Bernius konseri çıkışında öğrendim. O şahane küredeki seramikler; Kaleseramik'in kadın istihdamına destek amacıyla kurulan, Çanakkale'nin Çan İlçesi'ndeki fabrikası Atölye Kale'de hayat bulmuş. El emeğiyle tek tek üretilen 15 bin seramik karo, İtalyan seramik sanatçısı Alexandra Khuen-Belasi'nin özel formülü ile hazırlandıktan sonra kırmızı rengini almış.
Bu haftanın bir diğer güzel haberi ise Türk Telekom ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında imzalanan anlaşmayla, Kırmızı Küre'nin bulunduğu 2 bin 40 kişilik opera salonunun Türk Telekom Opera Salonu adıyla anılacağı...
Bu arada klasik müzik dünyasının en etkili isimlerinden biri olan Frieder Bergius'un konseri tek kelimeyle muhteşemdi. Konserde, ney ve tambur gibi Türk müziği enstrümanları da kullanılarak müzikal sentez yaratıldı, Anadolu müziği ile Orta Avrupa klasik müziği unsurlarının bir birleşimi sunuldu. Programda Bach ve Mendelssohn eserlerinden Bruckner'in ses dünyasına kadar Alman repertuarının önemli klasiklerinin yorumlarına yer verildi.
MAÇKA SANAT YENİDEN
Bazı sergiler vardır, öyle etkilenirsiniz ki günlerce üzerine düşünürsünüz... Serhat Kiraz ve Hakan Gündüz'ün 'Moment/An' isimli sergileri de öyleydi. Beş yıl önce sanatseverlerle vedalaşan Maçka Sanat Galerisi, 200'ü aşkın sanatçıyla yeniden açıldı. Sergi, tarihi duvar saatleri, elektronik çark düzenlemeleri, güneş saati gibi görsel yerleştirmelerle özel deneyim sunuyor. Sergideki saatlere bakarken birçok konuda ileri gittiğimizi zannederken aslında geriye gittiğimizi, bazı konularda hep başa sardığımızı fark ettim. Gerçekten de öyle değil mi?