Son yıllarda kadın ile erkek rekabetindeki başarı tanımı tekrar ele alınıyor. Ne mutlu ki erkeklerin egemen olduğu sektörler büyük bir değişim içinde... Hal böyle olunca erkeklerden çok, kadınların başarılarını konuşuyoruz ve gururlanıyoruz. Yıllardır erkek egemenliğinde ilerleyen yelkencilik de bunlardan biri... Bu yıl ilk kez kadın sporcuların başarılarıyla gündemde. Geçtiğimiz günlerde katıldığım, bu yıl 6'ncısı düzenlenen Rixos Sailing Cup'ta 472 sporcudan 195'i kadındı. Rixos Premium Göcek'te 'Dostluk Kazansın' sloganı ile gelenekselleşen organizasyonda, bu yıl tüm yelkenler kadınların başarısı için açıldı diyebilirim. Biz de kadın yelkencileri desteklemek için çıktık denize.
14 TEKNEYLE BAŞLAMIŞTI
Gördüm ki kadınlar başardıkça birbirine güç veriyor. Erkekler arasında ise çılgın bir rekabet yok, hepimiz birinci olalım, yeter ki kadınların başarısı konuşulsun kafası hakimdi inanın. O an insan, rüzgar sadece 195 kadının yelkenini doldursun istiyor. Çünkü biz başardıkça ve bir oldukça başarılar diğerlerine ilham oluyor, daha da artıyor ve giderek erkek egemenliği kırılıyor. Yelken sporu zorlukları aşmayı, rüzgarla mücadele ederken hızlı düşünmeyi, ekip ruhunu benimsemeyi çok iyi öğretiyor.
Bu yarışlar tam 6 yıl önce 14 tekneyle başlamıştı. Şimdi ise geldiği nokta gerçekten takdire şayan. Çünkü bu yılki yarışmaya bugüne kadarki en yüksek katılım oldu. Yarışa 8 ülkeden 65 tekne katıldı; Türkiye, Almanya, İngiltere, Rusya, Ukrayna, Hollanda, Fransa ve Kanada'dan yarışçılar... Rus yelkenciler öyle hırslıydı ki, kadın Rus yelken takımının azmine hayran kaldım. 6'ncısı düzenlenen Rixos Sailing Cup'ta bu sene önemli bir yenilik olarak katamaran kategorisi eklendi ve 7 katamaran da yarışlarda yer aldı. Yarışmanın en çok mutluluk veren gelişmesi ise seneye Tersane İstanbul'da gerçekleşecek olması oldu.
Rixos Premium Göcek Genel Müdürü Semih Elbaba ile konuştuğumda bana, "Rixos Sailing Cup, önümüzdeki yıl Göcek'in yanı sıra yeni rotalara da yelken açacak 2022 yılının ilk Rixos Sailing Cup yarışları için Tersane İstanbul'da buluşacağız" dedi.
Tersane İstanbul şimdiden herkesin en çok merak ettiği yerlerden biri. Yelkenlerin oradan açılacak olması heyecan verici, merakla bekliyoruz.
MEHMET ASLANTUĞ : 'GÖCEK KOYLARINA SAHİP ÇIKALIM'
6'ncısı düzenlenen Rixos Sailing Cup'ta, en sevdiğim çift Mehmet Aslantuğ ve Arzum Onan onur konuğuydu. Kazananlara kupalarını takdim eden Mehmet Aslantuğ, "Yelkenci abileri olarak, tüm yelkencilere birkaç tavsiyem var" dedi.
Aslantuğ, ders niteliğindeki açıklamasına şöyle devam etti: "Bu yelken yarışlarını düzenleyerek, yeni kuşaklara bu ruhu aktarmanın çok kıymetli olduğunu ve çocukluğumuzda kayıklara bir bez asmanın yelkenle tanışmak olduğunu bize kimse söylemedi. Yelkencilik önceden pahalı bir spor zannediliyordu ancak artık sponsorlar ve yelkenciliğe gönül veren arkadaşlar sayesinde bugünlere gelindi. Şunun altını çizmekte fayda olduğunu düşünüyorum; tüm yelkenci arkadaşların çevreyle dost olmaları gerekiyor. Küresel ısınma ve çevreye karşı duyarın arttığı bu dönemde, bu gibi yarışların doğayla bütünleşmesini, rüzgarın varsa devam edebilmek yoksa sabrı öğrenmek gibi öğreticiliği ve 'Dostluk Kazansın' sloganıyla centilmen bir yarış olduğunu ortaya koyuyor. Rixos Sailing Cup 6. yılında şunun da mesajını veriyor, bu gibi etkileyici atmosferlerin, genelde paranın üzerinde oturanlar tarafından kocaman büyük tekneleriyle kendilerine koy edindiği zannedilir, bu doğru değildir. Ya da böyle olmamalıdır, doğrusu bu değildir. Turizmde, doğanın bütünleşik niyetlerin içinde kalması, yelkeni sunabilmesi ayrıca çok değerli. Bunu çok önemsiyorum. Denizde yarışmak kadar çevreye saygılı ve duyarlı olmak da önemli. Korumaya dair kendimizi yükümlü hissetmeliyiz. Bugün bu koyu korumazsanız, bundan sonra 20 yılınız yok. Bu beldeler yok. Limanların kapasitesi çok önemli, bu gözden geçirilmeli. Atık kullanımını kontrol altına almak gerek. Yatırımcılar da dikkat ederse gelecek çok güzel kurulur. 35 yıldır bu sular var; yelkenli kiraladık, heyecan duyduk, rüzgarla birlikte yolculuklarımız oldu, çocuklarımızı yelkende büyüttük, onlar da denizci oldular. Türkiye bu kadim coğrafyada yeni dostluk yarışlarını yapmaya, çevreye ve suya duyarlı yeni nesilleri yetiştirmeye mecburdur."