Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

‘Kopyalama işlerle aynı platformda olmak meslektaşlarıma saygısızlık’

Dünyaca ünlü yeni medya sanatçısı Refik Anadol, Çağdaş İstanbul Vakfı (CIF) tarafından düzenlenen İstanbul The Lights projesinden etik ve profesyonellik anlayışına uymadığı gerekçesiyle çekildiğini duyurdu. Anadol'a "Etik ve profesyonellikten tam olarak kastettiğiniz nedir?" diye sordum, "İstanbulluların geceleri dışarı çıkamadığı ve sosyal mesafeyi korumanın her zamankinden daha elzem olduğu günlerde yalnızca karanlıkta deneyimlenebilen bir ışık festivali düzenlemeyi maddi ve manevi kaynakları zamansız, yersiz kullanmak bağlamında etik bulmuyorum" dedi. Projeden çekilme nedeninin aslını ikinci paragrafta öğrendim. Anadol, kopyalama suretiyle işler ortaya koyan sanatçı ve gruplarla aynı platformda olmak istememiş ve bu kişilerin isimlerinin de geç söylenmesi sonucu projeden çekilme kararı almış. İşte Refik Anadol'un açıklamaları...

'HAZIRLIK YILLAR SÜRÜYOR'
"Festivalin almış olduğu küratöryel kararları medya sanatları alanının öncülerinden biri olarak başlattığım sanat pratiğimle ters düşmesi dolayısıyla sorguladım. Medya sanatları, özellikle de yapay zeka ve veri odaklı eserler aylar ve bazen yıllar süren disiplinlerarası araştırma, kurgulama, izin alma, veri toplama, analiz ve üretim süreçleri sonucunda ortaya çıkıyor. Örneğin 2011'de Alper Derinboğaz ile yaptığımız, günlerce İstiklal Caddesi'nin seslerini kaydedip Yapı Kredi Kültür Sanat'ın dış cephesine yansıttığımız veri heykeli 'Augmented Structures', 2017'de Google Sanatçılar ve Makine Zekası iş birliğiyle yaparak ve Salt arşivlerini kullanarak yaklaşık bir yıl içinde oluşturduğumuz 'Arşiv Rüyası', yine 2017'de Anamed ile birlikte 25 yıldır sürdürülen Çatalhöyük araştırmalarının arkeolojik verilerini baz alarak kurguladığımız yapay zeka veri heykelleri... İstanbul verileriyle İstanbul için tasarladığımız bu eserler hem sonuçları, hem de süreçleri bakımından dünyada yankı uyandıran medya sanatları işleri arasında yer aldı. Veri toplarken ve bu verileri sanat eserlerine nasıl dönüştürdüğümü açıklarken şeffaflığı ve üretimde emeği geçen herkese saygıyı prensip olarak benimsedim. "Gerçek veri toplamadan, stüdyomuzun ürettiği eserlerin yapılışlarını değil de görüntülerini sistematik bir biçimde kopyalama suretiyle işler ortaya koyan sanatçı ve gruplarla aynı platformda olmayı hem kendi, hem stüdyomdaki meslektaşlarımın emeğine saygısızlık olarak görüyorum. Etkinliği düzenleyenler sanatçı listesini bizimle şeffaf bir biçimde paylaşmış olsalardı, katılmayı kabul etmezdim.

Özellikle İstanbul gibi bir kentte her proje şu dönemde çok önemli ve değerli. Ancak böyle bir festivalde sanatçıların daha özenle ve özgünlükleri göz önüne alınarak seçilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Öte yandan katılımcı sanatçıların bize eksik ve de geç söylenmesini de hem etik, hem de profesyonellik bağlamında doğru bulmuyorum. Tüm bu şartlar altında etkinlikten çekilmem kaçınılmaz oldu. Daha önce de paylaştığım gibi, İstanbul için iki yeni sergi hazırlığı içindeyiz ve takipçilerimizle daha güzel günlerde bulaşmayı iple çekiyoruz. Umuyorum ki verdiğim bu karar sanat dünyasının her kesiminden gelecek benzer yapıcı eleştirilerin önünü açar ve İstanbul, kamusal sanat sahnesinde olumlu değişimlere ön ayak olur."

Salad Cake sergisine gidip mektubunuzu alın

Balat'a gitme sebebim genelde galeri The Pill oluyor. Bu kez yine harika bir sergi hayata geçirmiş. İrem Günaydın'ın 'Salad Cake' isimli sergisinde bir video yerleştirmesinin önündeyiz. Bu teknoloji, Arçelik tarafından sanatseverlerle buluşuyor. Kamera, bir masaya dağılmış meyveler ve sebzeler arasında, yakın planda ileri geri hareket ediyor. Sanatçının sesi, 'Matrix' filminden Morpheus'un ve Fransız aksanıyla İngilizce konuşan bir erkek sesine karışmış; bize resmin hakikatiyle yüzleşen, sanat tarihinden dört karakterin hikayesini, başta 'hayal dünyası' ile 'gerçeğin çölü' arasında bir seçim sandığımız ancak daha sonra bu ikisini birbirine sarma niyetini fark ettiğimiz bir provokasyon üzerinden naklediyor. Sanatçı İrem'den, sanatçı olmayan İrem'e dair bir mektup ve sonra birtakım mutfak olaylarının dikey görünümleri... Birinde yumurta sarısı ayrıştırılıyor, diğerinde meyveler yavaş yavaş karıştırılıyor. İrem'in ziyaretçilere bir de mektubu var. Bu serginin en güzel yanlarından biri, yolunuz Balat'a düşerse The Pill galeriden 10 Şubat'a kadar mektubunuzu alıp şahane mesaj veren eserleri inceleyebilirsiniz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA