Alçak adamların yüksek edebiyatı her geçen gün taciz ifşalarıyla yerle bir oluyor. Kadınlarımız birbirlerinden aldıkları güçle bugüne kadar bastırılmış acılarını cesaretle anlatıyor. Edebiyat dünyasındaki seri taciz vakalarının ardından sinema ve tiyatro dünyasında da bazı isimler ortaya atıldı. Hollywood sayesinde tanıştığımız #MeToo büyük bir devrim sayılabilir. Ülkemizdeki duruma dönecek olursak; setlerdeki cinsel taciz ve ayrımcılıkla mücadele etmek üzere hayata geçen #SusmaBitsin platformundan takip ettiğim ifşa tweetleri arasında; iddiaların odağında yönetmen Biray Dalkıran, kurgucu Mustafa Preşeva ve ismi açıklanmayan bir komedyen vardı.
TWEETLER UMUT VERİCİ
Okuduğum ifşa tweetlerinden bir nebze umutlandım çünkü bu kişilerin sektörden men edilmesinin gerektiği ve bu durumun değişme zamanının geldiği gerçeği tüm kadınları yüreklendiriyordu. Platformun amacı da bu zaten; "Siz yıllarca şöhretinize yaslanıp 'Bana bir şey olmaz' dediniz, biz de artık #SusmaBitsin diyoruz" diye bağırıyorlar.
***
Dalkıran'ı 4 kadın ifşa etti
Platformda yönetmen Biray Dalkıran'la ilgili iddiaları sektörden severek takip ettiğim kişilerin itiraflarında gördüm. Toplam dört kadın ifşa etmişti bu ismi. İtirafçılardan ikisini iyi tanıyorum. Hiç şaşırmadım anlatılanlara çünkü benimle de tuhaf denilecek bir diyalog içine girmişti Dalkıran. Bir gün uygunsuz fotoğraflarını bana göndererek "Benimle bu şekilde röportaj yapar mısın?" diye teklifte bulunmuştu. Bir yönetmen nasıl vücut kaslarını tuvalet aynasında çekip de kasıklarını gösterdiği pozlarla röportaj vermek isteyebilir, akıl alır gibi değil... Kendisine böyle röportaj vermenin doğru olmadığını söyleyip röportajı reddetmiştim. Yıllar sonra şirket mailime bir basın bülteni geldi; başlıkta 'Ünlü yönetmen sporu kaçırınca kasık fıtığı oldu' yazıyordu. Bir de baktım ki yine Dalkıran ve bu kez kasıkları bandajlı fotoğrafıyla karşımda... Bir yönetmenin kasık fıtığı olması haber değeri taşımadığı gibi bandajlı fotoğraflarının servisi de absürt.
SAVUNMASI KORKUNÇ
Dalkıran, iddialara cevap vermek için bir video çekmiş, sözlerine inanamadım "Evime gelmeselerdi, sinyal almadan bir şey yapmam" gibi açıklamalar... Klasik 'Kanıt yok, şikayetçi olsalardı o zaman, niye şimdi konuşuyorlar?' diye soruyordu. 'Flört ettik, ben rahat insanım'a getiriyordu lafı. Savunması korkunçtu. Hele "Bu sektöre girerken üzerime kız yağacağını biliyordum" açıklaması... Tacize uğradığını iddia edenlere soruyor 'Mahkeme yoluyla hakkınızı neden aramadınız?' diye. Aslında kendisi mahkemeye sunulacak şahane bir itirafname çekmiş farkında değil...
***
Kim bu komedyen?
Oyuncu Sıla Çetindağ, attığı tweet'te 'Sevilen bir komedyenle film çekiyoruz, yalnız kaldığımızda 'Birazdan poponu çimdireceğim, ses çıkarma' dedi. Bunu kime nasıl ispatlarım kanıtçı kardeş' yazıyordu. Öte yandan kurgucu Mustafa Preşeva için "Onlarca kadını taciz etti, ben de onlardan biriyim" diyen kadının tweetleri yankı uyandırdı, ardından herkes Preşeva'yı ifşaya başladı.
***
Kısıtlama günleri için belgesel önerisi
Sokağa çıkma yasağında mutlaka izlemeniz gereken bir dizi var: 'Skandal Odası: No.2806.' 4 bölümden oluşuyor, bir solukta izliyorsunuz. Fransa eski Maliye Bakanı ve IMF Başkanı eski Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın kariyerinde yükselişini sürdürdüğü dönemde başına gelen taciz suçlamalarını ve kariyerinin düşüşe geçiş dönemi anlatıyor. Fransız sinemacı Jalil Lespert'in yönettiği belgesel, taciz konusunu çok boyutlu bakış açısıyla anlatılıyor.