Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Bilinçli olarak yavaşlayın

Biri 43 yaşında finans sektöründe, diğeri 40 yaşında reklam sektöründe çalışan iki kişiye danışmanlık yaptım bu hafta. İkisi de haftada 90 saat fiilen çalıştıkları halde hâlâ işe yeteri kadar vakit ayıramadıklarını düşünüyor. İkisi de işlerini seviyor; kendilerini üretken ve yaratıcı hissediyorlar.
Yaşam standartlarından memnunlar. Ama hayat o kadar sürat ve gelişim odaklı ki, hiçbir tecrübeyi sindiremiyorlar. Standartlarını kaybetmemek için daha çok sorumluluk alma baskısı hissediyorlar. O yüzden iş yerindeki küçük çekişmeler büyük melodramlara, ufak anlaşmazlıklar duygusal patlamalara dönüşebiliyor.
Başarılı ve etkin olmak sadece ofiste ne yaptığınıza değil, ofis dışında da ne yaptığınıza bağlı. Sosyal yaşamları çok yoğun. Biyolojik saatleri o kadar alt üst olmuş ki, sanki İstanbul'da yaşayıp Londra'da çalışıyormuş gibiler. Bu durumla baş etme metodları ise; akşamları bir bardak viski ya da bilgisayar oyunları... Tükenmekte olan enerjilerini yeşil sebze suları içerek, zihni açan yağlar tüketerek takviye etmeye çalışıyorlar.

DİNLENMEYE İHTİYAÇ VAR
Somurtkan mühendise, sürekli gergin insan kaynakları uzmanına, rakamlar yüzünden uykuları kaçan satış müdürüne, tahammülsüz yöneticiye, hedefi gökyüzü olan CEO'ya ve sonuç odaklı düşünen herkese sesleniyorum bugün... Eğer yukarıda sizi tarif ediyorsam, fark etmeniz gereken bir şey var: Hayatımızı hız, rakamlar, rekabet, kazanmak ve elde etmek üzerine kurmak, kendimizi iyi hissetmemize yetmiyor. Bunların hiçbirinden vazgeçmek zorunda değilsiniz.
Ancak iş hayatının bu uzun ve zorlu maratonunda koşmaya nefesinizin ve enerjinizin yetebilmesi için en ihtiyacınız olan şeyi artık lütfen görmezden gelmeyin:Y-A-V-A-Ş-L-A-M-A-K!
Çünkü fizyolojik olarak ara vermek, dinlenmek ve yenilenmek için yaratılmışız; buna ihtiyacımız var. Ara vermek; e-postalara bakmak, sosyal medyada vakit geçirmek, televizyonda kanal zap'lamak demek değil. Bilişsel (cognitive) moddan uzaklaşmak, beynin aktivitesini bilinçli olarak yavaşlatmak, bilinçli rahatlamak demek.
Bunca yıldır binlerce profesyonele verdiğim eğitimler sonucu edindiğim tecrübeye dayanarak söylüyorum; biraz yavaşlama konusundaki tahammülünüzü geliştirin.
Yavaşlayınca ne oluyor?
Gün içinde netlik, sakinlik, hafiflik hissettiğiniz anlar yaratabiliyorsunuz.
Yetersizlik ve tahammülsüzlük hissi hayatınızı dikte etmiyor.
Dikkatinizi önemi ve değeri olmayanlardan önemi ve değeri olanlara yönlendirebiliyorsunuz.
Bir denge içinde (bazen yavaş, bazen hızlı) yaşadığınızda kendini daha rahat ve güvende hissediyorsunuz.
Stresin yarattığı fiziksel, zihinsel ve duygusal semptomlar azalıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA