Cinsellik, zevk bir yanda, isteksizlik bir yanda. En sık rastlanan cinsel fonksiyon bozukluğu. Yetiştirilme tarzından başlayıp, çeşitli hastalıkların ve durumların yan etkisi olarak ortaya çıkabilen, sık görünen ama pek de dile getirilemeyen sorun...
NEDENLER
Geçmiş yaşam: Çoğu kez cinselliğimizi etkileyen geçmiş yaşamımıza ilişkin nedenleri anımsamaz, hatta önemsemeyiz. Ancak araştırıldığı zaman, terapide önümüze çıkınca ne denli etkin olduklarını anlarız. Evde hiç konuşulmayan ve tabu olan cinsellik, yanlış ya da yetersiz bilgilerle deneyimlenir. Tanınmayanı istememekten doğal ne olabilir ki? Annesiyle yaptığı yarım yamalak konuşmalardan cinsel ilişkinin kocalar istediğinde zorunlu yapılması gereken ve anlamsız olduğunu dinleyen kız çocuğunun cinsel isteksizliği ve diğer sorunları kolayca oluşabilir. Zaten çocukluğundan beri "namuslu kadınların cinsel isteği olmaması gerektiği" öğretilen erkek çocuğun da eşinden böyle bir beklentisi olmayacak, hatta isteği olmasını garipseyecektir. Çocukluk döneminde uğranan cinsel tacizler o dönemde çoğunlukla adlandırılamaz. Erişkin döneme ise cinsel isteksizlik, cinsellikten korkma olarak yansıyabilirler.
VE ŞİMDİ...
Bazı ruhsal hastalıklar, bazı bedensel hastalıklar ve onlardan korkmak, yaşlılık cinsel isteksizlik nedeni olabilir. Kadınlarda sıklıkla gebelik ve doğum sonrasında ortaya çıkan cinsel isteksizliğin nedeni, çoğunlukla sanıldığı gibi hormonal değişimler değildir. Bu sıradaki yorgunluk ve depresyonla baş edilebildiğinde kaybolur. Bazen doğumdan sonra aile içi rollerin dağılımının karıştırılması sorundur. Oysa anne olması kadının eş olma durumunu değiştirmez. Eşler arasındaki ilişkinin bozulmuş olması, kızgınlıklar, kırgınlıklar ve aldatma isteksizliğe neden olur. Eşler arasında oluşan bu sorunlar çözümlenmeden, cinsel isteğin canlanmasını beklemek hayal olur. Özellikle kadınlarda aldatılmaya karşı duyulan en sık tepki cinsel isteksizliktir. Bu çatışmanın çözümlenmesi gerekir. İlişkinizin bozulduğu, itici bulduğunuz bir kişiye cinsel istek duymamak doğaldır. Bazen yaşanmış travmatik cinsel ilişkiler cinsel isteği yok ederler. Bu durum isteksizlik yaratmakla kalmaz, orgazm olamamaya da yol açar. Bu durum eğer ilişki travmayı yaratan kişiyle sürmek zorundaysa daha sıkıntılı olabilir. Terapi, travmanın etkilerini tedavi etmek yararlı olabilir. Cinsel isteksizlik yaşamı etkileyen bir sorun. Özellikle de birlikteliklerin üzerindeki etkisi tartışılmaz. Bu nedenle fark edildiğinde nedenin ve çözümün aranması gerekir. Depresyonda olma olasılığını, ya da ilişkimizdeki sorunları gözden geçirmek yararlı olabilir. Tabii bunların hiçbiri olmadan, sadece yaşamımızdaki stres yaratan, işimizde, çevremizde olan ilişki bozukluklarının da cinsel isteksizlik yaratabileceğini gözden kaçırmadan... İsteksiz başlanan bir cinsel ilişki ne kişi için ne de eşi için, iyi bir ilişki olmayacağı gibi diğer cinsel fonksiyon bozukluklarının da başlangıcı olabilir.