Conrad Otel'de, AKP Beşiktaş Belediye Başkan adayı Sibel Çarmıklı için düzenlenen yemeğe davet edildim, "Tamam" dedim... Artık birbirinin aynı yüzlerin dolaştığı kokteyllerden, 'kim ne giymiş?' diye insanların birbirlerini süzdüğü davetlerden sıkıldığım için değişik geldi bana. Ama o da ne! Bütün o davetlerde gördüğüm insanlar orada. Sanki Alem, Şamdan, Hello sayfalarındayız. "Ah bir de İkoncanlar olsaydı" dedim doğal olarak! İlginç bir geceydi benim için. Uzun süre sonra bir davette keyiflendim, zorla oturmadım yani. Çünkü görülecek çok şey vardı. Neler gördüm? Birincisi; siyaset yapmak için iyi hatip olmak gerekiyor. Yoksa uyutursunuz insanları. Başbakan Erdoğan sahneye çıkana kadar biraz uyuduk. Ama Başbakan'ın 45 dakikalık konuşmasında herkes pür dikkat dinledi. İkincisi; herkes bir şekilde Başbakan'a kendini göstermek istedi. O gün Trakya'da iki ayrı şehirde olan, akşamında İstanbul'a dönen Başbakan, "Sorular kısa olursa sevinirim. Çünkü Ankara'ya döneceğim" dedi ama kimin umurunda... Başbakan ve eşi bu konuşmadan neredeyse bir saat sonra salondan ayrılabildiler. Siyaset de yapsanız, herkeste bir magazinel yaklaşım var. Salonu dolduran partililerin ünlülerle fotoğraf çektirme telaşı bu açıdan ilginçti. Gecenin finalinde salon tenhalaşırken, Abdülkadir Aksu'nun masasında buluştuk. Bir siyasinin protokolden uzakta sohbeti ilginçti. Asık suratlı adamlar diyarından birinin çocukluğunu, ilk gençliğini anlatması, bir zamanlar çok iyi yağlıboya resim yaptığını söylemesi, lisedeki okul arkadaşlarını, öğretmenlerini anlatması çok keyifli geldi bana. Yoksa hep siyaset hep siyaset çekilmiyor. Onların da bizim gibi insanlar olduğunu görmek hoşumuza gidiyor. Ben bu geceyi Beyaz Türkler'in AKP'ye yakınlaşması olarak düşünmüştüm baştan, ama baktım bir gece sonra da Beşiktaş'ın CHP'li Başkanı İsmail Ünal için düzenlenen geceye gitmişler. Yani her yere gitmeyi mi seviyorlar yoksa nabza göre şerbet mi veriyorlar anlayamadım!