Dört gün sesimin bile çıkmasını engelleyen şiddetli bir griple baş başa olunca; kitaplarımı yanı başıma yığdım, okudum da okudum. Krizde insanlar en çok sinemaya gidiyor ve DVD satın alıyormuş. Doğru... Ben de kendimi filmlere ve kitaplara verdim. İyi de oldu. Çünkü her kitap başka bir dünya... İlk kitabım Nazlı Eray'dan 'Aşk Artık Burada Oturmuyor'... Bize göre zamansızca ve anlamsızca biten bir ilişkinin ardından hepimizin sorduğu sorular; 'Niye, niye, niye? Niçin böyle yaptı, niçin hala aramıyor, bütün bunlar yalan mıydı, o yalan mıydı, biz yalan mıydık? Ne kadar tanıdık değil mi?' İşte Nazlı Eray, bütün bunları anlatmış. Kadınların aşkı bulmak ve aşkı tutmak uğruna düştükleri traji-komik halleri bir çırpıda okuyacaksınız.
* Buket Uzuner'den 'Yolda'...
"Hepimizin yollarla ilişkisi değişiktir" diyen Buket Uzuner kendini iyi hissettiği ruh durumunun hep yolda olduğunu söylüyor. Kitap çok geniş bir coğrafyada, tamamı yollarda geçen, sıradan insanların sıra dışı yol hikayelerinden oluşuyor. İki hikayeyi okudum, muhteşemdi. Bu arada kendi romanımın ilk cümlesi geldi aklıma. Şöyle başlıyordu kitap; "Havaalanındayım yine, gitmelerin durağında!" Yani herkes gibi ben de severim yolları, yolculukları. Muhtemelen şu saatlerde de İtalya'da, trende, şehirlerarası yolculukta Uzuner'in diğer öykülerini okuyor olacağım. Belki benim de bir hikayem olur!
* Le Clezio'dan 'Altın Balık'
2008 Nobel Edebiyat Ödüllü Le Clezio'nun 'Altın Balık'ını okudum önce. Şimdi de 'Bir Meksika Ütopyası' elimde. 'Altın Balık' çocukken kaçırılan ve Kuzey Afrika'ya getirilen Leyla'nın hikayesi. Müthiş bir yaşam öyküsü... Dibe vurup defalarca yukarı çıkmak ve her şeye rağmen başarmak bu olsa gerek. Yani Leyla!
* O. Henry'den 'Son Yaprak'
Amerikan edebiyatının en iyi hikaye anlatıcısının 'Hediye' adlı öyküsünü okumak için bir kez daha aldım elime. Muhteşem bir öyküdür... Bulun bir yerlerden, mutlaka okuyun!
* Ece Vahapoğlu'ndan 'Yabancı Dil Öğrenmenin Yolları'
Ece bizim süper kızımız. Beş dil biliyor. Fransızca eğitimim sırasında ıskaladığım, İngilizce'yi kendi kendime geliştirme çabalarımı görünce hemen kitabını armağan etti bana. "İstiyorsa herkes yapabilir" dedi. Annesi bu kitabı okuduktan sonra hemen bir dil kursuna yazılmış. İtalya'ya uçarken, çat pat İtalyancamı biraz daha ilerletebilmek için bir pratik kitabı aldım yanıma. Yani Ece'nin kitabını okuyunca içinize böyle bir şevk geliyor. Ne demişler, bir dil bir insan, iki dil iki insan...