Şimdi bu başlığı görünce 'Hangi boşanmanın?' diye düşünebilirsiniz. Doğrudur, tek bir boşanma konusu yok ki ortada... Geçtiğimiz hafta ne olduysa bütün ilişkiler gerildi, kopma noktasına geldi. Süreyya Yalçın-Önder Bekensir, Halit Ergenç-Gizem Soysallı (dün sabah boşandılar), Demet Akalın-Oğuz Kayhan beraberlikleri ile ilgili haberler magazin gündeminin ilk sıralarına yerleşti. Bu arada bu üç haberin hafta boyunca gazetelerin internet sitelerinde en çok okunan haberler olduğunu da belirtelim. Ülkenin bunca yoğun gündemi arasında başkalarının hayatlarına duyulan bu merakı neyle açıklayabiliriz diye düşündük. Biri, "İnsanların dertleri, tasaları o kadar fazla ki, bu bir kaçış noktası" dedi. Sahiden öyle mi? Başka hayatları izleyerek sıkıntılarımızdan uzaklaşıp, kafamızı mı dağıtıyoruz, yoksa bir aynadan kendi hayatlarımıza mı bakıyoruz? Bence sosyologlar bu konuyu araştırmalı. Neyse... Gelelim başlıktaki konumuza...
DİYALOG YOK!
Bir evliliğin içinde neler yaşandığını, hangi nedenlerle bitme noktasına geldiğini kimse bilemez. Süreyya Yalçın ile Önder Bekensir'in 34 ay içinde boşanma kararı almaları ya da henüz bir buçuk yıllık evli Halit Ergenç ile Gizem Soysallı'nın neden boşandıklarını biz de bilemeyiz. Ama ortada o kadar çok laf dolaşıyor ki... Tamam, biz gazeteciler habere ulaşmak için bütün kaynaklarımızı devreye sokuyoruz, insanları konuşturmaya çalışıyoruz. Ama itiraf ediyorum; bazı durumlarda, ilişkilerin medya üzerinden yürütülüyor olması tuhafıma gidiyor. Örneğin Süreyya Yalçın ile Önder Bekensir... Her gün biri konuştu. Kime? Gazetecilere... Gece yarıları, kulüp kapılarında açıklamalar yapıldı. Oysa oturup karşılıklı konuşsalar, sorunu masaya yatırsalar her şey daha çabuk biterdi. Bu kadar acıtmaya, olayı bu kadar uzatmaya gerek var mı? Anlayacağınız bir merak, bir gözetleme hissi olduğu kadar, karşı tarafta da bunu gösterme arzusu var. Ve son ayrılık; Halit Ergenç ile Gizem Soysallı... Dün sabah, tek celsede boşandılar. Bu beraberliği ilk kez iki yıl önce Kumsal Dergisi'nde duyurmuştuk. O günden itibaren de Soysallı'yı sadece fotoğraflardaki kadın olarak tanıdık. Düğünleri medyaya kapalıydı, onların seçip gönderdikleri fotoğrafları kullandık. Yani hayatları bu kadar kapalıydı, korunmalıydı...
ŞÖHRET MERAKI
Ama öğreniyoruz ki; mühendislik eğitimi alan Gizem Soysallı oyuncu olmak istiyormuş. Hatta, Harika Uygur kast ajansı ile bağlantısı varmış. Boşanma ile ilgili bilgileri Halit Ergenç adına, menajerlik işlerini de yürüten İD İletişim yaparken, Soysallı adına da Harika Uygur kast ajansı üstlenmiş. Soysallı'nın birdenbire bu işlerin içine girmesi bana Mahsun Kırmızıgül'ün eski sevgilisi Bade'yi hatırlattı. Mahsun'la birlikte olduğu uzun yıllar boyunca sadece silik bir mezuniyet fotoğrafından tanıdığımız Bade, ilişki bitince bir anda medyanın içine düştü. Röportajlar verdi, oyunculuk ve sunuculuk yapmaya başladı. Hatta "Mahsun Kırmızıgül'den ayrıldıktan sonra hayatınızda ne değişti?" sorusuna "Artık lahmacun yemiyorum" yanıtını bile verdi... Gördüğünüz gibi konuya nereden başladık, nerelere geldik? Magazin dünyası öylesine hareketli ki benim bile kafam karıştı!