Nurgül Yeşilçay'ın Cannes Film Festivali'ne giderken hazırladığı valizler çoğunluğun hoşuna gitmedi. Dolgu topuklu, bantlı ayakkabıları çok konuşuldu. Cem Özer de bu ayakkabıya çok para verdiklerini ve ünlü bir marka olduğunu söyledi. Sonra Nurgül Yeşilçay'ın açıklamaları geldi... Beymen'den alışveriş yapmış, yanında da 30 çift ayakkabı götürmüş. Yani paraya kıymış. Para harcadığı için, alışveriş yaparken de ünlü markaları tercih ettiği için eleştirileri kabul etmiyor. Bu tavırla da 'her pahalı şey güzeldir' düşüncesinin tuzağına düşüyor. Bizim sosyetemize şöyle bir bakın. Türkiye'nin en zengin ailelerine mensup hanımların giyimlerini gözünüzün önüne getirin. Ki çoğu yıllarca Şamdan dergisinin Pizzzass sayfalarında Hıncal abimizden kırık not almışlardır. Yani para ile zevk biraraya gelmiyorsa, olmuyor işte... Nurgül Yeşilçay, cüzdanına güvenerek Beymen'e gitmiş. Ama keşke bir stil danışmanı olsaydı yanında. Ne bileyim, bir Hakan Öztürk vardır mesela... Yıllardır bütün moda çekimlerinde kadınları o giydirir. Bir danışsaydı, fena mı olurdu? Hem belki daha az para bile harcayabilirdi.