atv'de, 'Herkes Yanlış Biliyor' ile 100'üncü programı ardımızda bıraktık cuma günü... 8 Ocak'taki ilk yayınımızı düşündüğümüzde; ne kadar yol aldığımızı fark ettim. O ilk yayından önce gece uyku tutmamış, sabah da stüdyoya heyecanla gelmiştim. Heyecanlıydım çünkü bilmediğim bir işe soyunuyordum. Tabii zaman geçtikçe o korkuyla karışık heyecan bitti. Her sabah enerjiyle uyanıp, yine aynı enerjiyle programı açtık. Kamera önü kadar, kamera arkası deneyimi de ilginçti benim için. Örneğin; kendilerini 'bir şeyler itiraf etmeye' koşullandırarak gelmiş insanlar gördüm. Ama başka hayatları altüst edecek o itirafları yaptırmadık konuklarımıza. Birileri başkalarına 'sallarken', arkamıza yaslanıp 'Ne yapalım onlar konuşuyor, bizim de elimizden bir şey gelmiyor' pozlarına bürünmedik. Yani kameraların önündeki görüntüleri 'oyun' kılmadık. Her şey sahiciydi. Bu duruşu anlayan takdir etti, anlamayan 'çok da sessizler' diye eleştirdi. (Malumunuz; son dönemlerde magazinin gürültü ile yapıldığı- yapılacağı görüşü hakim.) Neyse; 100 program geldi de geçti işte... Çok insan tanıdık, çok hikaye dinledik. Dinlemeye, tanımaya, anlamaya devam edecek, birlikte daha nice sabahlara 'Günaydın' diyeceğiz.