Yerinde tespit ve analizleriyle köşemize değer katan aktif okurlarımızdan Ali Uygur, nüfusumuzun giderek yaşlanmasını önleyecek tedbirler için kafa yormuş:
"Yüksel Bey'ciğim, Cumhurbaşkanımızın 'varoluşsal tehdit' olarak nitelediği nüfus artış hızının azalması, gelecekte Türkiye'nin önündeki en büyük meselelerden biri olmaya aday olabilir. Bu sorunun çözümünü şimdi araştırıp uygulamazsak korkarım yarın çok geç olacaktır.
Öncelikle teşhisi doğru koyalım: Gençlerin evlenmek istemeyişindeki en büyük etken, zihniyet değişimine bağlı olarak sosyal ve ekonomik açıdan gelecek kaygısıdır.




Şimdi düşünelim, gençler neden evlenmek istemiyor? Evlenir de anlaşamazlarsa 'ömür boyu nafaka' ödemek istemiyorlar.
Bir de işin ekonomik boyutu var. 4+4+4 olarak uygulanan zorunlu eğitim gençleri işsizliğe itiyor. Herkes üniversiteye gitmek istiyor. Bir meslek öğrenmeden mezun olup diplomalı işsizler kervanına katılıyor. Bu genç nasıl evlensin de çocuk sahibi olsun. Bu konu hiçbir önyargı olmadan masaya yatırılmalı. Gençlerin evlenip çocuk sahibi olmaları için siyasi, ekonomik ve kültürel bütün imkanlar gözden geçirilerek süratle uygulanmalı. Saygılarımla..."

Ah o kamyon şoförleri...
Değerli dostum ve okurum Muharrem Akduman'dan renkli bir anekdot daha:
"Yüksel'ciğim dün doğu şiveli iki genç parkta dertleşiyordu. Biri 'Ahh o şoförleri bir bulabilsek...' deyince 'Oğlum nedir konu? Ne geldi başınıza?' diye araya girdim. Başladılar anlatmaya:
'Amca, biz Gaziantepliyiz. Restoranda garsonuz. Antep'ten hiç çıkmamıştık bu güne kadar. Bize buraya (Marmaris) mal taşıyan kamyon şoförleri yanlış şeyler anlattı, biz de inandık. 'Marmaris'e gidin, yoldan geçen herhangi bir kadının yanına yaklaşıp arkadaşlık teklif edin. Hemen kabul edecektir. Gezin tozun halledin' dediler. Biz de geldik, dediklerini yapalım dedik ama bir araba dayak yedik, karakolluk olduk. Aç kaldık, paramız da bitti. Dönecek otobüs paramız da yok. Kimse de yardım etmiyor. Sokakta yatıyoruz bir haftadır..."

Gelecekten bir gün...
Kıvrak kalemiyle köşemize renk katan okurumuz Ramazan Budak ilginç bir projeksiyon yapmış:
"Yarın bir gün spikerin, 'Sayın filan dijital kanal izleyicileri, SpaceX liginde Tiktokspor ile Spotifygücü futbol mücadelesinde sizlerleyiz' anonsunu duymamız çok uzakta değil... Ve maçın spikerini kumandadan seçebileceğiz. Maçı yapay zeka anlatacak çünkü... Mönüde Ercan Taner, Sabri Ugan ve Halit Kıvanç... Gelecek işte böyle gelecek..."

Haftanın şiiri
KÖTÜ ALIŞKANLIK
Ne içkim var ne sigaram ne de kumarım
Senden de tez vakit kurtulurum umarım
Aşkın prangadır, sen aşılmaz duvarım
Bil ki ayrıldığımız gündür en büyük firarım

Seni zehir zıkkım gibi çekerim ciğerime
Bilsem ki öleceğim, zerk ederim bileğime
Millete dert olmasın, tek zararım kendime
Ne çare ki sevgilim, söz geçmez yüreğime
Yüksel Aytuğ - 2024

Ne demiş?
"Ben kötü biri değilim, sen iyi biri olmamı hak etmemişsindir." (Batman'in Joker'inin unutulmaz repliği)

Zap'tiye
Avustralya'da iki gelin, nikah masasına oturup "Evet" diyerek birbirleriyle evlendi. Başka kıyamet alâmeti arayan?

Gaf kürsüsü
Tansu Sarı kardeşimden yine kaçmamış: TRT1'deki Başakşehir- Rapid Wien maçında spiker Cüneyt Ersan, Rapid Wien'in gollerini atan Louis Schaub için "Sağ ayaklı" iddiasında bulundu. Oysa adam sol ayaklı ve 2 golü de soluyla attı...