Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Sinemacılar daha ne bekliyorsunuz?

Sözüm İslam dünyasının tüm sinemacılarına:
Sinema hâlâ dünyanın en etkili iletişim araçlarından biri. Öyleyse sanatınızı neden Gazze ve Beyrut zulmünü tüm dünyaya duyurmak için kullanmıyorsunuz? Yahudiler, İkinci Dünya Savaşı sırasında uğradıkları soykırımı 80 yıldır film ve dizilerle bizlere adeta ezberlettiler. Yahudi ve Evangelist kökenli yapımcılar, yönetmenler bunu kendilerine misyon edinerek kamuoyu oluşturup, algıyı yönettiler. Schindler'in Listesi ve Hayat Güzeldir filmleri gibi...
Bir yıldır Gazze'de yaşananlar, Nazilerin ölüm kampı Auschwitz'dekinden farklı değil. Üstelik bu soykırım canlı yayınlarla anında dışarıya aktarılabiliyor. (İkinci Dünya Savaşı'nda dünya, toplama kamplarının varlığından 3 yıl sonra haberdar olmuştu.)
Sadece İslam dinine mensup olanları değil, yüreğinde vicdan barındıran tüm sinemacıları Gazze ve Beyrut soykırımını anlatan film ve dizi yapmaları için bir an önce göreve çağırıyorum. Hatta imkan buldukları taktirde bölgeye gitsinler. Çünkü İsrail ordusu işi bitirdiğinde katliamın izlerini silecek. Üstüne üstlük Gazze'nin yeniden imar edilmesi görevini üstlenip, bundan bir de ekonomik rant elde edecek.
Bu doğal film platosu ve soykırım adına oluşturulan dünyanın en büyük açık hava müzesi, İsrail eliyle yok edilmeden bu büyük insanlık suçu, yerinde kayıt altına alınmalı ve filme, diziye dönüştürülmeli.
Aksi halde zamanın tozu her şeyin üzerini örtecek.

Resim seçici Mourinho
Nedir resim seçici? Bir televizyon yayını sırasında rejideki yönetmenin talimatıyla hangi kamera görüntüsünün ekrana verileceğini belirleyen kişi.



Fenerbahçe'nin teknik direktörü Mourinho da Antalyaspor maçında resim seçiciliğe soyundu. Dizüstü bilgisayarında dondurduğu bir pozisyonu götürüp yer kamerasının tam önüne koyarak, adeta "Onu değil, bunu göstereceksiniz" dedi.
Yerinde olsam yayının değil, Fenerbahçe'nin rejisine müdahale ederdim. Çünkü 2 ay geçmesine rağmen görüntü hâlâ flû...

Şero kadar kıymetleri yok mu?
CHP'nin üç genel başkan görmüş sembol kedisi Şero hayata veda etti. Ailece nasıl hayvan sever olduğumuzu bizi yakından tanıyanlar iyi bilir. Haberi duyan kızım, gözyaşlarına boğuldu. Zor teskin ettim.
Daha sonra Genel Başkan Özgür Özel'in kürekle Şero'nun mezarına toprak attığı görüntüler geldi ekrana. Vefa güzel bir duygudur. Gerek insana gerek hayvana gösterilsin, takdir konusudur.
Ancaaak... Keşke arşivlerde Özel'in bir şehit mezarına kürek kürek toprak attığı bir görüntü de olsaydı...

Basmaya kıyamayanlar, kırmaya doyamayanlar
Van'ın Bahçesaray ilçesine devlet halı saha yaptı. Çocuklar halı kirlenmesin diye ayakkabılarını çıkartarak sahaya girdiler.
Haber 15 saniyeydi ama üzerine 15 kitap yazılacak kadar fikir ve duygu yoğunluğu içeriyordu.



Aklıma büyük kentlerin bolluk içinde yaşayan şımarık çocuklarının, bile isteye kırdığı parklardaki kaydıraklar, salıncaklar geldi.
Keşke değer bilmek için yokluk çekmek gerekmese...

Gaf'let kürsüsü
Seferihisar'ın CHP'li belediyesi, SGK borcunu ödeyebilmek için taşınmazları arasında bulunan iki cami, bir okul ve bir halk eğitim merkezi binasını kat karşılığında satışa çıkardı.

Zap'tiye
Ah be çocuğum ne yaptın? Sadece sağ elini kalbinin üzerine koyacaktın. :)




Ne demiş?
İbrahim Sadri, Atv'nin Hafta Sonu Kahvaltı Haberleri'nde kıyma sahtekarları haberi için enfes bir başlık attı: "Kıyma, ne olur bize kıyma!.."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA