Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Ver parayı al ödülü

Şu ödül organizasyonlarının bu kadar ayağa düşeceği ölsem aklıma gelmezdi. Artık ödüller sosyal medyada resmen satılıyor.
Instagram'da görünce gözlerime inanamadım. Kerameti kendinden menkul bir firma, sözde Türkiye'nin en prestijli (!) ödül gecesini düzenlemiş. Bunu da sosyal medyada "Çırağan Sarayı'nda ödül almak ister misiniz?" diye başlayan bir tanıtım filmiyle satışa (!) sunmuş. Ödüller ise şu cümlelerle pazarlanıyor:



"Özge Ulusoy ve Demet Şener'in sunacağı, Şevval Sam'ın konser vereceği Türkiye'nin en prestijli ödül gecesi 23 Ekim'de Çırağan Sarayı'nda düzenlenecek. Törende sanat ve iş dünyasının önemli isimleriyle tanışarak network'ünüzü genişletebilir yeni iş imkanları elde edebilirsiniz. Ödül almak için linkte verilen formu doldurarak fiyat alabilirsiniz..."
Yakında merdiven altı ödül gecelerinin düzenlendiği salonların kapısında "Ödül Tarifesi" görürseniz şaşırmayın.

Diziler onlara umut olsun
A Haber'de İsrail saldırılarını Lübnan'dan bildiren muhabir Ata Gündüz Kurşun'un bir cümlesi çok dikkatimi çekti. "Konuştuğum Lübnanlı kız Türkçeyi Türk dizilerinden öğrendiğini söyledi." İşte hemen her yazımda altını çizdiğim, televizyon dizilerinin görünmez gücü.
Teknolojik gelişmeler sayesinde Türk dizileri artık dünyanın dört bir yanında günü gününe izleniyor. Özellikle de dünyanın gözünü diktiği Orta Doğu ülkelerinde neredeyse fanatik diyebileceğimiz Türk dizi izleyicileri var. Bu da ister istemez o ülkelere adı konulmamış şekilde dil ve kültür ihraç ettiğimiz anlamına geliyor.
Acaba dizilerimizin içine o bedbaht halklara umut aşılayacak, yalnız olmadıklarını hatırlatacak, dünya üzerinde birilerinin de onları düşündüğünü gösterecek mesajlar iliştiremez miyiz?

Büşra'nın büyük değişimi
Bahar dizisinin yeni bölümünde rol alan Büşra Pekin'i görenler tanımakta güçlük çekti. Çünkü ortaya estetik mucizesiyle çehre değiştiren bambaşka bir kadın çıkmıştı.



Kim kendine neyi yakıştırıyorsa onu yapmakta özgürdür tabii ki ama işin oyunculuk ise durum biraz değişiyor. Çünkü sorumluluğunuz sadece aynadan ibaret değil. Sizi siz yapan seyircilere karşı da sorumluluğunuz var. Eğer estetik müdahaleler, alışıldık mimiklerinize engel oluyor, duyguyu izleyiciye geçirme konusunda set oluşturuyor ve ortaya "yapay" bir görüntü çıkartıyorsa kendi kendinize bir sorun yaratmışsınız demektir.



Büşra kendini nasıl iyi hissediyorsa öyle davranmakta özgür ama şov dünyasında zaten yeterince "tek tip sarışın" var. Bir oyuncu, estetik müdahaleler ile karakter yelpazesini niye daraltır ki?

En ekonomik takım
Bence Fenerbahçe'ye tasarruf ödülü verilmeli. Çünkü bana göre taraftar açısından dünyanın en ekonomik takımı.
Nasıl olmasın ki? 2004 yılından beri üç yıldızlı Fenerbahçe eşofmanımı hâlâ giyebiliyorum. Kızım 9 yaşına geldiği halde henüz şampiyonluk göremediği için "Baba beni Fenerbahçe maçına götür" diye tutturmuyor. Aynı nedenden ötürü yeni forma da istemiyor.
Taraftar Avrupa'da başarı yüzü görmediği için yurt dışı maçlarına gitmeyip, yol parası, konaklama, pasaport ve vize harçlarından da tasarruf ediyor. (!) Fenerbahçe'yi bu kadar "ucuzlatanlara" lanet olsun!

Ne demiş?
"Fear Factor, Survivor, Var mısın Yok musun, Yetenek Sizsiniz Türkiye, Yok Böyle Dans... Acaba diyorum, Acun kendi televizyon kanalını kursa, Show TV'den daha mı çok reyting alır?" (1 Kasım 2010'da bu köşede yazdığım yazıdan)

Gaf'let kürsüsü
Narin'in ailesi cinayet günü ikişer kez banyo yapmış. Toplantı için bir araya geldiklerinde ise ortam dinlemesini engellemek için yüksek seste müzik açmışlar.

Zap'tiye
Stat isimlerini her yıl parayla başka firmaya sattığımız günden beri futbolumuz iflah olmadı. Atatürk'lü, İnönü'lü, Ali Sami Yen'li, 19 Mayıs'lı, Şükrü Saraçoğlu'lu statlarımızı özledim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA