Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

‘Kör Nokta’ neleri gözümüze soktu?

Bir dizinin künyesinde Osman Sınav ismi geçiyorsa orada bir dururum. Çünkü bir dizi yapmaya karar vermişse; mutlaka bir derdi, bir sözü, anlatmak istediği bir şeyi vardır. Bir de Osman Sınav hitap ettiği kitleyi iyi tanır. Bu tecrübesi ona hikayeyi doğru kodlama şansı verir. Öyküleri, klişe sinema dilinin ötesinde felsefe ve mantık içerir. İşte bu yüzden Atv'deki yeni dizisi Kör Nokta'nın ilk bölümünü dikkatle takip ettim.




İlk tanıtımın dönmesiyle birlikte herkes ölümlü trafik kazasına karışan oğlunu yurtdışına kaçıran ünlü, zengin ve nüfuzlu yazar ve ailesinin malum hikayesini izleyeceğini sandı. Oysa bu akıllıca düşünülmüş bir PR çalışmasıydı. Hikaye ise herkesi ters köşeye yatırdı. Kör Nokta, "Eğer o çocuk yurtdışına kaçırılmasaydı, ne olurdu?" sorusunun alternatif cevaplarıyla karşıladı seyircisini.
Hep derdim ki, "Osman Sınav dizileri, sonradan istim tutar" ama bu kez daha ilk günden izleyiciyi avucunun içine aldı. Kör Nokta, "Atv izleyicisi hafta sonu dizi izlemez" tabusunu kırmaya aday görünüyor.
Bu arada Osman Sınav'ın dizileri, sektöre yeni oyuncular kazandırmasıyla da ünlüdür. Bu bağlamda 'Gece' karakterini canlandıran Çağla Boz'un yanına daha ekranda ilk göründüğünde uğurlu tik'imi attım. Eminim diğerleri gibi o da beni mahcup etmeyecektir.

Şok cihazı şart oldu
Yine bir polisimiz, tabancası alınarak şehit edildi. Üstelik bu kez şehit verdiğimiz bir kadın polisimizdi.
Bu konuda kim bilir kaç kez yazdım. Türk polisi, yaradılışı nedeniyle şüphelilere haddinden fazla merhametli yaklaşıyor. Elinde tabanca, bıçak olan saldırgana adeta yalvarıp yakararak ikna etmeye çalışıyor. "İyilikten maraz doğar" misali, sonunda olan kendisine oluyor.
Peki elin polisi ne yapıyor? Emniyet mesafesini koruyor, bir kez ihtarda bulunuyor, varsa elektrik şokuyla şüpheliyi bayıltıyor, o cihaz yoksa doğrudan hedefe ateş ederek etkisiz hale getiriyor.
Emniyet yetkilileri ne düşünüyor bilmiyorum ama şahsi düşüncem tüm teşkilata bu şok cihazlarının dağıtılması, şüpheli ile fiziki karşılaşmalarda ne yapılması gerektiği de verilen eğitimin başlıca konusu olmalı.

Bu defansla olmaz
Lafı eğip bükmeden söyleyeceğim: Fenerbahçe, Ferdi Kadıoğlu'nu satarak büyük para kazandı ama bu ticaretten pek kârlı çıkamayacak. Çünkü karşılığını birer birer kupalara veda ederek ödeyecek.
Sezon başında yazdım. Ne yazık ki tekrar etmek zorundayım. Fenerbahçe bu defansla bu ligin sonunu getiremez. Korkarım sonunda stat anonsçusu bile "Neredesin be Ferdi?" diye bağıracak. Sen takımın başına dünyanın en iyi teknik direktörünü getirsen ne yazar? Defansı Çağlar Söyüncü ve Mert Müldür'e emanet ettikten sonra...
Bu fiyasko, Mourinho'nun da kimyasını bozmuş olacak ki, defansın tek ayakta kalan ismi Djiku'yu oyundan alıp adeta harakiri yapmaya yeltendi. Eğer Galatasaray forveti biraz daha dikkatli ve becerikli olsa, 6 Kasım'ın 6-0'lık intikamı Kadıköy'de kolaylıkla alınabilirdi.
Sırtında En Nesyri yazan hormonlu patates ise asla Fenerbahçe'nin aradığı forvet değil.
Son sözüm Mourinho'ya:
Sevgili hocam, futbolcularına önce "çabuk oynamak" ile "acele etmek" arasındaki farkı öğretmelisin. Bir de derbi hezimetinden sonra basın toplantısına çıkmamanı çok yadırgadım. Sizin Portekiz'de benzer bir söz var mı bilmem ama bizim Anadolu'da "Yürekte özün yoksa, meydanda sözün de yoktur" diye bir laf vardır. Bir an önce toparlan ve bu takımı toparla. Zira Fenerbahçe seyircisinin banka hesabında artık kimseye verecek "kredi" kalmadı.

Gaf'let kürsüsü
Adıyaman'da devletin yaptırdığı deprem konutlarına yerleşen bazı kişiler ilk iş olarak balkonda asılı Türk bayraklarını yere attılar. Hesabı mutlaka sorulmalı.

Zap'tiye
"Bir litre rakı 140 lira olacak" vaadinden sonra CHP'li belediyelerin işlettiği Kent Meyhaneleri de açılır mı acaba?

Ne demiş?
"Üzüleceksem lüks arabada üzülmeyi tercih ederim. Lüks yaşantın varsa hemen Dubai'ye gidip üzüntünü atlatırsın. Öteki türlü evde çamaşır yıkarsın." (Yeliz Yeşilmen'in sözleri)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA