Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Sıkıysa burada hayatta kal Bear Gryils

Onu tanıyor olmalısınız. Zira 15 yıldır belgesel kanallarının yıldızlarından.
Tanımayanlar için kısa bilgi: Bear (Ayı) Gryils hayatta kalma uzmanı. Eski bir ABD deniz piyadesi. Adamı ıssız bir adaya, Amazon'un ortasına ya da Alaska'nın buzullarına bırakıyorlar ve bir hafta boyunca hayatta nasıl kaldığını kaydediyorlar filan...
Bak güzel kardeşim, oralarda delikanlılık yapmak kolay. Gel bakalım Esenyurt'a, bir hafta kurşunlanmadan, bıçaklanmadan yaşayabiliyor musun? Çık İstanbul trafiğine, bizim bıçkın şoförlerden birine yol verme de bir yiğit gurbete gitse gör başına neler gelir?



Ya da emekli maaşıyla ay sonunu getirmeye çalış bakalım. İstanbul'un göbeğinde öyle ormandaki gibi kurbağa, yılan filan da bulamazsın. Acından kıvrana kıvrana ölürsün vallahi...
Asgari ücretle üç çocuğunu okutmaya çalışan overlokçu Hayriye ablanın yanında senin yaptığın hayatta kalma numaralarını biz müsamere niyetine izleriz.
Hele ki Güneydoğu'nun ücra bir köyünde 8 yaşında bir kız çocuğu olmayı dene...
Sıkıysa buralara gel de boyunun ölçüsünü görelim "Ayı" kardeş... Kızgın sacın üzerinde "Kadınlar hamamda nasıl bayılır?"ı öğretirler adama vallahi...

Peki ya Sıla bebek?
Eğer Narin olayı yaşanmasaydı, bugün çok daha büyük bir öfke ile sadece Sıla bebeği konuşuyor olacaktık. Ama artık memlekette ne yazık ki bir vahşet, diğerini gölgeliyor.
Tekirdağ'da annesinin komşuya bıraktığı "2 yaşındaki" Sıla bebek, tecavüze uğradı. Anne, olayı sakladı ama bebeğin durumu ağırlaşınca üç gün sonra "Televizyon ünitesinden düştü" yalanıyla hastaneye başvurdu. Bu arada bebeğin delil içeren giysilerini de çöpe atmayı ihmal etmedi. Neyse ki işlerini özenle yapan doktorlar sayesinde gerçek anlaşıldı.
Bebeğe yapılanlara mı, yapanların da çocuk olmasına mı, yoksa annenin vicdansızlığına ve şuursuzluğuna mı isyan edeyim bilemiyorum. Ama bildiğim bir şey varsa o da bu dünyanın, sadece iyi yürekli masumların geriye kalacağı bir Nuh Tufanı'na acil ihtiyaç duyduğu...



Asıl "çirkinliği" açıklıyorum
Miss Turkey 2024'de İdil Bilgen'in birinciliği büyük tartışma yarattı. Pek çok kişi, ilk 20'ye giremeyen İpek Kuşçu'nun birinciliği hak ettiğini söylerken, İdil'in babasının Kiev Büyükelçisi olması, torpil iddialarına sebep oldu.



Binbir Surat Yavuz Seçkin kardeşim ise "Birincilik benim hakkımdı" yazarak yaptığı paylaşımla tartışmaya mizahi bir boyut kattı. Üçünün fotoğrafı da köşemde, karar sizin...



Bu arada bütün dünya Turkey yerine Türkiye ifadesini benimseyip kabul ederken, kendi yarışmamızda hâlâ "Hindi" olarak anılmak en büyük çirkinlik bence.



Ne demiş?

"Ha bu okuduğunuz yazının yazılı olduğu kağudun yapuşuk olduğu camun takulu olduğu araba satluktur." (Karadenizli satıcının ilanı)

Gaf'let kürsüsü
6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin hayatını kaybettiği Cemil Çapar Apartmanı'yla ilgili davada müteahhit Mehmet Özkan, "Deprem Allah'tan oldu, ona inanmayanlar çıkmış bizi suçluyor" demesin mi?

Zap'tiye
20 yıl önce "Evlilikler 5 yılda bir yenilensin" diyen Hülya Avşar'ın önerisi hayata geçti. İsveç Hükümeti, evlilikleri 5 yılla sınırladı. İsveç'e Aile Bakanı olacak kadın vallahi!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA