Küresel bir hakimiyetin peşinde koşan karanlık güçler, LGBT'yi ve onun benimsediği çirkin propaganda yöntemlerini kullanarak dünyayı cinsiyetsiz, kimliksiz, dinsiz bir "güruh" haline dönüştürüp tek elden yönetmeye çalışıyorlar. Bunun en pervasız örneğini milyonlarca sporsever, Paris 2024'ün açılış seremonisinde hayret ve nefretle izledi. Leonardo da Vinci'nin Son Akşam Yemeği tablosuna atıfla, Hazreti İsa'nın sapkın bir figür olarak resmedildiği gösterinin daha da iğrenç boyutu, masum çocukların da bu propagandaya alet edilmesiydi. Çevresi eşcinseller ve transseksüellerle çevrili zavallı çocuklar dans gösterisinin bir parçası olunca, manzara iyice mide bulandırıcı bir hale büründü. Belli ki sapkın düşüncelerini öncelikle çocuk beyinlere şırınga etmek için "planlı tatbikatlara" başlamışlardı.
Küreselciler LGBT üzerinden düğmeye basıp, kendilerine göre yeni bir "miladı" Paris'te ilan ettiler. Ayrıca olimpiyat ruhunu ve sporun birleştiriciliğini kendi amaçları için kullanıp, bunu büyük bir propaganda zeminine dönüştürdüler.
Ortaya çıkan son görüntü, özellikle çocuklarımızı nasıl özenle koruyup kollamamız gerektiği konusunda adeta bir işaret fişeği gibiydi. Aman diyeyim...
İsrail zulmünü Milyoner'de afişe etti
Bu haftaki Kim Milyoner Olmak İster'in ilginç bir yarışmacısı vardı. Abdullah Palazoğlu, Teksas Hıristiyan Üniversitesi mezunu bir teoloji profesörüydü. İsrail'in Ben Gurion Üniversitesi'nde hocayken Gazze'deki kıyıma yakından şahit olunca "Benim yetiştirdiğim öğrenciler bu vahşeti yapamaz" deyip istifa ederek Türkiye'ye dönmüştü. Yarışmaya ise büyük ödülü kazanıp, kendi adını taşıyan ama devletin sahip olacağı bir üniversite kurmak için katılmıştı.
3500 yıl önce Ege'de yaşayan Luvi halkının hiyeroglif yazılarını çözen dünyadaki üç kişiden biri olan, 55 kitabı ve 397 makalesi bulunan Palazoğlu, 13 dil biliyor ve 37 dilde de meramını anlatabiliyordu
Gelin görün ki "uzman" yarışmacı Sanskritçe bilmesine rağmen, "Raca" ve "Mihrace" kelimelerinin geçtiği kültürün Hindistan'a ait olduğunu ancak iki joker kullanarak bulabildi. Yarışmacı stüdyodan 50 bin lira ödülle ayrıldı.
Olimpiyatta bir nineye yenildik
Olimpiyattaki masa tenisi maçımızı izlerken gözlerimi birkaç kez ovuşturmak zorunda kaldım. Çünkü gördüğüme bir türlü inanamıyordum. Sporcumuz Sibel Altınkaya'nın rakibi tam 61 yaşındaydı.
Çin asıllı Xia Lian Ni, 1991 yılından beri Lüksemburg Milli Takımı formasını giyiyordu ve bu onun 6'ncı olimpiyatıydı. Bizim Sibel kızımız ise 1993 doğumluydu. Yani o doğduğunda, rakibi iki yıllık milli sporcuydu.
Peki sonuç ne oldu? Çinli Kian nine, Sibel'i 4-2 yenerek turnuva dışında bıraktı.
Gaf'let kürsüsü
Tamam, millet olarak çaya kahveye pek meraklıyız ama asansörde mahsur kalan kıza müdahale ederken de elimizdeki fincanı bir kenara bırakalım lütfen.
Zap'tiye
Midyat'ta Türkan Şoray heykeli... Ne heykel sanatı ne de Sultanımız tarihte böyle zulüm görmemiştir.
Ne demiş?
Değerli okurum Ali Aktulga, Bernard Shaw'un ünlü sözünü hatırlatmış: "20 yaşında komünist olmayanın ideali, 40'ından sonra hâlâ komünist olanın da aklı yoktur."