Batı'nın ve özellikle de ABD - İsrail ikilisinin ne denli insanlık, ahlak ve vicdan özürlü olduğu bu kez de Atv'nin yarışma programı Kim Milyoner Olmak İster'de gözler önüne serildi.
Üniversitesi öğrencisi Berkay Şahin'e yöneltilen 200 bin lira değerindeki soru şöyleydi:
"Kasım 2021'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 'Yiyecek Hakkı'nın insan haklarından biri kabul edilmesi için yapılan oylamada 180 ülke 'Evet' oyu vermişken, sadece hangi iki üye 'Hayır' demiştir? A - Rusya ve Çin B - Birleşik Krallık ve Fransa C - ABD ve İsrail D - İsviçre ve Belçika."
Doğru cevap "doğal olarak" C şıkkı yani ABD ve İsrail olacaktı tabii. Yarışmacı da ülkelerin vicdan ve etik analizini iyi yaparak doğru cevaba ulaşmakta zorluk çekmedi. Sunucu Kenan İmirzalıoğlu ise "2021 yılında İsrail, ablukaya aldığı Gazze'ye yiyecek ve ilaç girişine izin vermiyordu. Yani bugünlerin alt yapısını oluşturuyordu" diyerek son derece yerinde bir jeopolitik tahlilde bulundu.
Böylece her türlü uluslararası melanetin altından daima kötü kardeşler ABD ile İsrail'in çıktığı bir kez daha belgelenmiş oldu.
Olmadı, uyanamadı...
Kenan Işık ağabeyimizi 10 yıllık umutlu bir bekleyişin ardından ne yazık ki kaybettik. Girdiği komadan çıkamadı ve aramızdan ayrıldı.
Pek çok kişi onu Atv'deki Kim Milyoner Olmak İster'in müşfik sunucusu olarak tanıdı.
Oysa Milyoner yarışması ve Dadı dizisi buzdağının sadece görünen kısmıydı. Onun altında gazeteciliği, hem oyuncu hem yönetmen hem de yönetici ve hoca olarak muazzam bir tiyatro kariyeri vardı. Hepsinden önemlisi; beyefendiliği, nezaketi, babacanlığı, vefası, harika sohbeti, kültürü ve vizyonuyla da örnek bir karakterdi.
Allah; Kenan ağabeyimize gani gani rahmet, ailesi ve sevenlerine sabır ihsan eylesin.
Başın sağ olsun Safiye Ana
Safiye Soyman öyle güzel bakardı ki MS hastası oğlu Harun'a... Bebek gibi... Varsa yoksa Harun'uydu. Konsermiş, ekstraymış, televizyon programıymış, umurunda olmazdı. Öncelik her zaman Harun'undu. Bir kez bile isyan etmedi, dert yanmadı, kendini şanssız saymadı, kaderine sitemkâr olmadı. Tam tersine, kendini ulvi bir görev için "seçilmiş" saydı.
Hayat arkadaşı Faik Öztürk için de önemli ve öncelikliydi Harun. Onun adının geçtiği yerde Faik için de dururdu hayat... Safiye ile Faik... İkisi, dışarıdan bakıldığında dünyanın en neşeli, en gamsız insanları sanılırdı. Ama yüreklerinin bir yarısı kocaman bir dramı perdelemek için çırpınırdı...
Sonunda Mevla'nın Harun için biçtiği vade doldu. "47 yaşındaki bir çocuk" gibi melek oldu...
Sanmayın ki Safiye çoğu insan gibi çilesi bittiği için rahatlayacak. Tam tersi, iyice yalnızlığa boğulacak, boşluğa savrulacak. Nereden mi biliyorum? Onun hayattayken evladına bakışından.
İnanmayan, fotoğrafa bir de bu gözle baksın.
Ve Allah kimseyi evladıyla sınamasın...
Bu kıyafetleri sevmedim
Türk Olimpiyat Kafilesi için seçilen kıyafetleri hiç mi hiç sevmedim. Tek kelime ile ruhsuz ve rüküştü.
Bu konuda olumsuz düşünen tek kişi olmadığımı da sosyal medyadaki eleştirileri okuyunca anladım. İçlerinde, kafilemizin kıyafetlerini 2. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin toplama kamplarında Yahudilere giydirdiği pijamayı andıran giysilere ya da Asteriks'in çizgi karakteri Hopdediks'e benzetenler bile oldu. Bayrağımızın muhteşem renkleri ve adını milletimizden alan turkuvaz rengi dururken, o soluk mavi şeritler nereden çıktı, anlamadım.
Doğrusu; zevklerine her zaman güvendiğim, Türkiye'de modanın öncülerinden Vakko'nun tasarımcılarına bu sakilliği yakıştıramadım.
Gaf'let kürsüsü
CHP Milletvekili Namık Tan'ın Mavi Vatan için "Masal" demesi büyük tepki topladı.
Zap'tiye
Katiller, caniler, hırsızlar, uğursuzlar elinizi çabuk tutun. Müge Anlı Eylül'de iş başı yapıyor.
Ne demiş?
Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Cem Özdemir'den "Döner Almanya'ya aittir" paylaşımı geldi. (Bir insan ancak bu kadar döner)