Gücü, gücü yetene... Bayramın ilk günü Dolmabahçe'den geçerken gözüm iki seyyar köfteciye ilişti. Biri yaşlıca bir adam, diğeri genç bir kadındı. Aklıma gençlik günlerim geldi. Sırf o stadın önündeki köftecilerden yiyeyim diye Fenerbahçe'yi tuttuğum halde Beşiktaş maçına gitmişliğim vardı. Ben eski günlerin hayaline dalmışken sivil giyimli zabıta, köftecilerden kadın olanın yanına gelip, arabanın çevresindeki tabureleri toplamasını istedi. Belli ki birazdan onları oradan kovalayacaktı. O anda kadının yüzündeki üzüntü ve hayal kırıklığını hiçbir ressam ya da yönetmen canlandıramaz, hiçbir edebiyatçı betimleyemezdi. Belli ki yoğurduğu köfteleri o gün, orada satması gerekiyordu. Yoksa bayramın birinci günü herkes sefadayken o zavallı kadının orada ne işi olabilirdi ki?
Arabada eşimle göz göze geldik. İkimizin de aklından aynı düşünce geçmişti. Dev market zincirleri etiket oyunlarıyla halkı söğüşlerken denetim görevini yapmayan belediye zabıtası, elin garibanı dururken niye başı büyüklere bulaşsındı ki? Seyyar çilekçinin arabasını devir, gariban köfteciyi kovala ki, millet senin piyasayı "denetlediğini" sansın!..
Geldik mi yazının başındaki ilk cümleye? Gücü gücü yetene...
İmam hep böyle yapsın!
Paylaşıma sosyal medyada rastladım ve size aktarmadan edemedim. Hayvanseverliği ile tanınan Üsküdar Aziz Mahmud Hüdayi Camii İmamı Hafız Mustafa Efe sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğraf ve verdiği mesaj ile bir kez daha bizlere ne için yaşadığımızı hatırlattı:
"Sabah namazı sonrasıydı... Yağmurdan ıslanmış, üşümüş ve acıkmış bir şekilde kapımıza geldi... Sanki bir şeyler demek istiyordu. Lâkin sustu.
Gözlerimin içine baktı. Gözleri kalbime dokundu ve adeta dedi ki: İnsanlardan sadece bir şey istiyoruz. N'olur insanlara bunu anlat. Biz biraz merhamet istiyoruz, başka bir şey değil. Bize ve size can verenin hatırına, istediğimiz bir parça gıda, bir miktar temiz su... Bir de horlamayan, kovmayan sevgi ve merhamet dolu bir bakış..."
Sadece diğer imamlara değil, hepimize örnek olan Hafız Mustafa Efe'yi kutluyorum.
Zahide'm türküsünün hikayesi
Bugün A Haber'de özellikle Türk Halk Müziği sevenlerin ilgiyle takip edecekleri harika bir program var: Bir Türkünün Hikayesi...
Haber kanalları arasında ilk kez sözlü edebiyatın en güzel örneklerinden türküleri, hikayeleri ile birlikte ekrana taşıyan programın sunuculuğunu Merve Özkan, yapımcılığını ve metin yazarlığını ise Burhan Aytekin yapıyor.
Saat 13.45'de başlayacak programın bu haftaki bölümünde Neşet Ertaş'a ait Zahide'm türküsünün hikayesi anlatılıyor. Kaçırmayın derim.
Gaf kürsüsü
Kırıkkale'de gelin arabasının plakasını "Evleniyoruz" yazısıyla kapatan damat, kendisine ceza yazan trafik polisini "Ben bakanlık mensubuyum. Allah bir adli işlemde seni benimle karşılaştırır" diyerek tehdit etti.
Zap'tiye
Taksici esnafının güvenliği için ne gerekiyorsa yapılsın. Lütfen artık ölüme taksimetre açmasınlar!..
Ne demiş?
"Bundan sonra hata yapanı soyunma odasına almazlar." (Exxen'de M.City - R.Madrid maçının uzatmalarında spiker Ertem Şener'in yorumu)