Biz eğitim sistemimizin bir yerinde bir büyük hata yapıyoruz. Böyle düşünmeme neden olan, bir kez daha Atv'deki Kim Milyoner Olmak İster oldu.
Birazdan sıralayacağım "hadiselerin" hepsi son programda yaşandı:
ÖSYM'de Türkiye 93'üncüsü olup Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Bölümü'nde okuyan Kaan kardeşimiz "Sıçangillerin ne olduğunu bilmiyorum" deyince herkesi şoke ederek yarışmadan 5 bin lira ile ayrıldı.
Eşit ağırlıkta Türkiye 13'üncüsü olan genç Bünyamin "İnternet sitelerinde parola güvenliği açısından 'yeni parola' oluşturulurken kriterler arasında genellikle hangisi olmaz?" A- Ardışık sayılar BSon üç paroladan farklı olması C- En az bir özel karakter içermesi D- Doğum tarihine tıpatıp uyması" sorusunda C yerine D şıkkını tercih edince ikinci soruda elendi.
Yarışmacı Ekin kızımız, "Tom Sawyer hangi romanın baş karakteridir? A-Define Adası B-Tom Sawyer'ın Maceraları C-Üç Silahşor D-Yeraltından Notlar" sorusunda seyirci jokeri kullanmasın mı? Oysa cevabın adı üzerindeydi ama seyircilerin de yüzde 47'si diğer şıkları tercih etti.
Veteriner Nihan hanım, şişe burunlu yunusu hayatında hiç duymadığını söyledi.
Maliyeci Gül kızımız, "10, 20, 30, 40 ve 50 sayılarının ortalaması kaçtır?" sorusunda, imdadına seyirci jokeri yetişmese "25" deyip elenecekti.
Şimdi diyeceksiniz ki, yarışma heyecanı... Yahu bu çocuklar daha 6 yaşından itibaren üniversiteye girebilmeleri için beygir gibi yarıştırılmıyor mu? Heyecana onlardan daha alışık kim var?
Haydi stüdyodaki heyecan farklı diyelim. Peki ya liseyi açıktan bitirip çocuklarına örnek olmak için 40 yaşında üniversiteye giren Osmaniyeli lokantacı Ahmet beyin 200 bin lira ödül kazanmasını nereye koyacağız?
Yok, yok... Bir yerlerde müthiş bir hata yapıyoruz...
Cihana adalet, Kudüs'e hürriyet
Bir tarihi kahramanın hikayesi daha ekranlarda hayat bulacak. TRT, çekimlerine başlanan Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi'yi izleyici ile buluşturmaya hazırlanıyor.
Asırlar önce mukaddes şehir Kudüs'ü işgalden kurtaran Selahaddin Eyyubi'nin hikayesini ekranlara taşımaya hazırlanan dizinin ilk tanıtımına başarılı oyuncu Uğur Güneş ve "Cihana adalet Kudüs'e hürriyet" sözü damga vurdu.
Başrollerini Uğur Güneş ve Dilin Döğer'in paylaştığı dizinin yönetmen koltuğuna Sedat İnci otururken, senaryosunu ise Serdar Özönalan kaleme alıyor.
Dizi, Kudüs'ün gerçek tarihinin tüm dünyaya hatırlatılması ve İsrail devletinin nasıl Haçlı zihniyetinden kaynaklanan suni bir eklemlenme ile Ortadoğu'ya musallat edildiğinin anlaşılması açısından da manidar bir zamanlamaya sahip.
Erkan Can'ın hiç mi dostu yok?
Aslında geçen hafta yazacaktım ama savaş gündeminin yoğunluğundan fırsat bulamadım.
"Matizim" diyordu Erkan Can trafik çevirmesindeki polislere. "Evet matizim, alkol çıkacak, kuralları biliyorum." Argoda "Matiz"in anlamı, "Zil zurna sarhoşum" demek. Ölçümde çıkan 263 promil de bunu ispatlıyordu zaten.
Erkan Can, alkollü olarak sürdüğü aracıyla evine 300 metre kala bariyerlere bindirmişti. Yani alkolü dışarıda, muhtemelen dostları, arkadaşları ile birlikte almıştı. Peki etrafında o "dostlarından" bir kişi bile çıkıp, "Ağabey bu halde direksiyona geçme, ben seni bırakayım ya da bir taksi çevireyim" dememiş miydi? Bu nasıl dostluk, arkadaşlık, yarenliktir?
Haydi onları geçtim, o mekanın sahibi, işletmecisi, garsonu, valesi, herkesin tanıyıp sevdiği bir sanatçıyı o halde nasıl yola çıkarmıştı?
Erkan Can ayıldıktan sonra gerçek ve sahte dostlarını yeniden tasnif etmiştir umarım.
Şeref kürsüsü
Arabasının kaputuna Filistin bayrağı sererek Gazze'deki insanlık dramına tepkisini gösteren Hollywood'un ünlü oyuncusu Jason Statham, "kahramanlığının" yalnızca filmlere özgü olmadığını gösterdi.
Zap'tiye
Gümüşhane'de üniversiteye ayı girmiş. Merak ettiğim, puanının yetip yetmediği.
Ne demiş?
"En büyük hayvan düşmanı veganlardır. Hayvanın otunu sen niye yiyorsun? (Sosyal medyadan)