Tarkan'ın müzikal yeteneği yıllara yenik düştü. Herkesin diline dolanan eski şarkılarıyla, son yaptıkları arasında dağlar kadar fark var.
Tarkan'ın müzikal pikesi "Geççek" ile başlayıp, son derece sıradan bir şarkı olan "Yap Bir Güzellik" ve keçi boynuzu tadındaki "Son Durak" ile dibe vurdu.
Kadın Voleybol Milli Takımı için besteleyip seslendirdiği "Hep Birlikte Milli Takım" da heyecan yaratmayıp, bir reklam cingılı olmaktan öteye gidemedi.
Tarkan'ın iyi niyetle 100'üncü yıl için bestelediği "Sen Rahat Uyu" marşını ise çok direnmeme rağmen ne yazık ki sonuna kadar dinlemeyi bile başaramadım.
Söylemekten memnun değilim ama galiba kral çıplak...
Boşuna okumuşum
İletişim Fakültesi'nde uzun uzun Uluslararası İlişkiler okudum. En sevdiğim dersti. Haftalarca, aylarca adeta hatmettim. Birleşmiş Milletler, UNESCO, Avrupa Parlamentosu, Lahey Adalet Divanı, Arap Birliği, İslam İşbirliği Konferansı, Dünya Sağlık Örgütü nedir, ne işe yarar hepsini öğrendim.
Bugün benden çalınan zamana yanıyorum. Meğer bunların hepsi tabela kuruluşlarıymış. Hiçbir yaptırım güçleri yokmuş. Hakkın, hukukun, eşitliğin yanından geçmezlermiş. Her daim mazlumun değil güçlünün yanında saf tutarlarmış.
Gazze katliamıyla gördüm ki, bu dünyanın tek kuralı, gücü gücü yetene... Geçerli tek kanun, orman kanunu...
Öyleyse... Çıkarın Uluslararası İlişkiler dersini tedrisattan, lağvedin kürsülerini...
Ya bigudi takmayanlar?
Memlekette pek çok yolsuzluk, kadınlar sayesinde ortaya çıktı. Aklıma ilk gelenler; İSKİ ve Bakan düşüren Aynur Aydan vakaları. İSKİ yolsuzluğu nasıl aldatılan bir kadının öfkesiyle deşifre olmuşsa, Dilan Polat - Engin Polat olayı da yine bir kadının ihtirası sayesinde gözler önüne serildi. Savcılığın iddiasında sahte şirketler, naylon faturalar, organize işler var. Göreceksiniz bu iş daha çok su kaldıracak.
Onları ele veren ise Dilan Polat'ın gösteriş merakı ve sosyal medya düşkünlüğü oldu. Eğer başına dolardan bigudi takmayıp, altınlı kahve içtiği görüntüleri nispet olsun diye paylaşmasa, karı-koca sessiz sakin "götürmeye" devam edeceklerdi.
Kim bilir başına dolardan bigudi takmadığı için fark edilmeyen daha ne "götürücüler" var...
Sporcunun ahlâklısı
Galatasaray - Beşiktaş derbisinde yılın fairplay ödülünü Muslera'ya getirecek bir pozisyon güme gitti.
Maçın son saniyelerindeki gol pozisyonunda Beşiktaşlı Rosier, kaleye paralel giden topa hamle yaptı ama vuramadı. Hızla kale direğine çarpacakken, kaleci Muslera onu itip yönünü değiştirerek, rakip futbolcunun ciddi bir sakatlık geçirmesini önledi.
Beşiktaşlı futbolcular penaltı itirazı yaparken, Rosier ise yerden kalkıp Muslera'ya teşekkür etti.
Bir Fenerbahçeli olarak şu Muslera'yı boşuna sevmiyorum.
Gaf'let kürsüsü
İsrail Savunma Bakan Yardımcısı, "İsrail'i durduracak bir güç yoktur" buyurmuş. Terör devletini işte bu "kibri" durduracak inşallah!..
Zap'tiye
İsrail'in, Gazze'de 12 bin ton patlayıcı kullandığı (kilometrekare başına 33 ton) bunun da Hiroşima'ya atılan atom bombasına denk olduğu belirtildi. Başka söze gerek var mı?
Ne demiş?
"Zalime merhamet, mazluma ihanettir." (Atv'nin Kuruluş Osman dizisinde Osman Bey'in sözü)