Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Ah Faruk, ah be kardeşim...

70'li yılların ortalarıydı. Bakırköy İncirli Caddesi üzerindeki Rüya Apartmanı'nın bahçe duvarında otururdu 5-6 genç. Birinin elinde gitar olurdu. Çalıp söylerlerdi. Hem de Klasik Türk Sanat Müziği'nin en ağdalı eserlerini... Makber... Endülüs'te Raks, Gidelim Göksu'ya... Bize Türk Sanat Müziği'ni sevdiren, o gitar çalanımızdı. Ağabeyi (Fatih Salgar) Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Sanat Müziği Korosu'nun şefiydi. Genetik mirası, o gitar çalan gencin de İTÜ Devlet Konservatuarı'na girmesine yetmişti. Sonra muhteşem sesi, uyumlu kişiliğiyle TRT İstanbul Radyosu'nda müdürlük görevlerine kadar yükseldi. Camiaya yeni sesler yetiştirme arzusuyla, ağabeyi Fatih ile birlikte Bakırköy Müzik Akademisi'ni kurdu, korolarında şeflik yaptı. Ama TRT'nin o meşhur bürokratik atıllığı ve bir dizi ayak oyunu onun daha fazla tanınıp yükselmesini engelledi. O müzik gönüllüsünün adı Faruk Salgar'dı...



Çocukluğumun, gençliğimin ve olgunluk yıllarımın kardeşten öte can yoldaşıydı. Bayramın ilk günü ani bir kalp krizi 61 yaşında onu bizden aldı. Acı haberi duyduğumda 50 yıllık arkadaşımı yitirmek bir yana çocukluğumun yarısını kaybetmiş gibi hissettim.
Hayatım Roman kitabımda Faruk ile ilgili çok anım yer alıyor. Bu karga sesimle Ajda'ya vokalistlik yapma maceram var mesela... Faruk, Avşa'da aşık olduğu kızla birkaç gün fazla geçirsin diye biz diğer tatil arkadaşlarının cebimizdeki parayı son kuruşuna kadar ona verip, nasıl erkenden aç biilaç İstanbul'a döndüğümüz var... Sonra TRT İstanbul Radyosu'nda birlikte yaptığımız programlar... Şefi olduğu Neveser Kadınlar Korosu'nun Alzheimer Derneği yararına verdiği konserde sunuculuk yapmam ve daha niceleri... Şimdi böyle arkadaşlıklar kaldı mı bilmem. Galiba biz bu duyguyu yaşayabilen son nesildik.
Güle güle Faruk kardeşim. Bize yaşattığın her güzellik, kulağımıza çaldığın her duygulu nağme için binlerce teşekkür. Sen yukarıdaki duvarın üzerinde gitarını akort etmeye başla. Merak etme, gecikmeyiz...
(Faruk Salgar'ın cenazesi bugün öğle namazının ardından Ataköy 5. Kısım Ömer Duruk Camii'nden kaldırılcak.)

Atv'nin yıldızları mest etti
Bayram süresince en fazla keyif aldığım program TRT Müzik'teki Laterna oldu. Program, dizi ve film setlerinden tanıdığımız oyuncuların şarkıcılığa soyunduğu adeta müzikal bir meydan okuma. Çoğunluğu hayatında ilk kez mikrofonu eline almasına rağmen resmen döktürüyor. Özellikle de Atv'de yayınlanan dizilerin oyuncuları...



Örneğin, Ateş Kuşları dizisinin Komiser Barbaros'u Burak Tozkoparan'ın mükemmel bir rock bateristi ve solisti olduğunu bu program sayesinde öğrendim. Ayrıca Ben Bu Cihana Sığmazam'da rol alan Pelin Akil, Sertab Erener'in Kumsalda şarkısını enfes yorumladı. Bir Zamanlar Çukurova dizisiyle ünlenen Murat Ünalmış da harika bir Kağızman söyledi. Büyük sürpriz ise ünlü oyuncu Cengiz Bozkurt'un Cem Karaca'ya nazire yaparcasına başarıyla seslendirdiği Resimdeki Gözyaşları oldu.
Proje güzel. Bana biraz Acun'un her yılbaşı ünlülerin eline mikrofon tutuşturduğu O Ses Türkiye Yılbaşı Özel'den feyz alınmış gibi geldi.
Gözüme batan çapak ise sunucu Meral Azizoğlu'nun, konuğu Pelin Akil tuvalet giymişken, yanına saten pijama ve pufuduk terlikle oturmasıydı.

Gaf kürsüsü
Beyaz TV'deki Hayatta Her Şey Var programından bir diyalog: Emekli Müftü Yusuf Kavaklı: "Bazıları çırılçıplak program sunuyor." Nur Viral: "Kim çırılçıplak program sunuyor hocam?" Kavaklı: "Bozacının şahidi şıracı işte..."

Zap'tiye
Bayramda dolup taşan sahiller için "ranza şeklinde şezlong" öneriyorum.

Ne demiş?
"Bu bayramda telefonla istek almayacağım. Size şöyle ortaya karışık bir şey yapacağım." (Mustafa Keser'in TRT Müzik'teki sözleri)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA