Kim yardıma koşarsa ölüyor. Son olay İstanbul Esenyurt'ta yaşandı. Bir kadının erkek arkadaşı tarafından darp edildiğini gören adam, şiddeti engellemek isterken öfkeli sevgili tarafından öldürüldü. Bu kaçıncı bilmiyorum. Herhangi bir arama motoruna "Araya girdi, hayatını kaybetti" yazınca göreceğiniz kabarık liste eminim sizi de şoke edecektir.
Bu tür olayların failleri sadece cinayetle yargılanmamalı. Çünkü benim gibilerin "cesaretlerini" çalıyorlar da ondan. Kusura bakmayın ama şu dakikadan itibaren kimse benden yardıma koşmamı beklemesin. Artık böyle bir olay gördüğüm anda aksi yönde depara kalkarım. Karımı dul, evladımı yetim bırakmamak için...
Bu caniler cesaretimi, insanlığımı, yardımlaşma duygumu çaldılar. Şikayetçiyim. Bundan sonra, kimse yardım etmediği için şehir magandalarının elinde can vereceklerin katili işte bunlardır.
İki reklam iki endişe
Kuyumcu reklamında Nurseli İdiz çıkıp "Ben nostaljiyi hiç sevmem. Nedir o eskiye takılıp kalmak, eski püskü şeyler takmak?" diyor. Sonra dış ses araya girip "Eski takılarınızı getirin, yenisini götürün" filan diyor.
Oysa bazı mücevherlerin değeri karatında değil, hatıratındadır. Ne bileyim mesela aile yadigarıdır, büyük büyük büyükannenin torundan toruna geçen broşudur. Ya da kıt kanaat evlenen müzisyen damadın geçim kaynağı klarnetini satarak aldığı alyanstır.
Diyeceğim o ki; her eski püskü olan, değersiz değildir. Her yeni ve hatırasız mücevherin değerli olmadığı gibi...
O reklamın ardından bir başkası kurcaladı zihnimi. Bir tekstil firması yeni sezonu "I Love Me" sloganıyla karşılıyordu. Malum, bu aralar bir "kendimize sevdalanmak" modasıdır aldı yürüdü. Ben merkezci, yüksek egolu, kendinden başka hiçbir şeyi önemsemeyen bireyler olmamız için her yerden üzerimize megalomani boca ediliyor.
Yahu biz daha işin "I Love You" kısmını çözememişiz. Sokaklar kadın cesediyle dolu. Neyimize I Love Me?..
Keser döner, sap döner...
Gün gelir hesap döner... Bu sözün doğruluğunu hemen her isyan, darbe ve kalkışmada görüyoruz.
ABD, Rusya'ya karşı Afganistan'da El Kaide'yi kurdu. O El Kaide sonunda gelip ABD'yi evinde vurdu. Orta Doğu'da İŞİD'i kurdular, iş kontrolden çıkınca ne yapacaklarını şaşırdılar. Rusya, Ukrayna ile baş edemeyince işi "Savaş şirketi" Wagner'in paralı askerlerine havale etti. Wagner sonunda namluyu Rusya'ya çevirdi.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Bir başka güzel sözümüz daha var: "Rüzgar eken, fırtına biçer" diye... Kullandığınız maşa fazla ısınırsa sonunda elinizi yakar.
Zaten para uğruna savaşan insandan ne beklenir ki? Karşı taraf iki katını verince, hoop onun saflarına geçerler. Wagner de "kiralık" sonuçta...
Buradayız, bekleriz
Yakından Kumanda'nın geleneğidir. Bayramda, seyranda kepenk kapatmaz, tatil yapmaz. Bu bayramda da köşemiz sürekli açık olacak. Tüm okurlarımızı bu sütunlarda bayramlaşmaya bekliyorum. Mübarek Kurban Bayramınız sağlık, huzur ve mutlulukla geçsin.
Gaf kürsüsü
Alem milletiz vesselam... Düğün salonunda "Kaynanamın adını kuyruklu yılan koydum" şarkısı çalıyor, gelin ile kaynana karşılıklı göbek atıyor.
Zap'tiye
Karadenizli müteahhit karavan yaparsa...
Ne demiş?
"Zenginler spor yapar, fakirler çalışır." (Atv'nin yeni dizisi Vermem Seni Ellere'de Zeliş'in sözü)