Pazartesi sabahı Kanal D'deki Neler Oluyor Hayatta programını gurur, minnet ve hayret hislerimin birbirine karıştığı emsalsiz bir duygu yoğunluğu içinde izledim. Hakan Ural ile Nur Tuğba Namlı'nın canlı yayın konuğu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'du.
En başından tüm samimiyetimle söyleyeyim: Murat Kurum bu icracı, fedakar kabinenin en fazla takdir ettiğim bakanlarından biridir. Zira tarihi bir seçim arifesinde Türkiye'nin yedide birinin depremle yerle bir olduğu, 14 milyon insanın etkilendiği yüzyılın afetinde bu makamın sorumluluğu, ateşten gömlekti. Ama Bakan Kurum ve ekibi, bu gömleği "derviş hırkasına" çevirmeyi bildi. Deprem bölgesinde nerede bir ihtiyaç, bir eksiklik varsa, Kurum ve arkadaşları oradaydı.
Bakanlığın müthiş icraatlarını saymaya programın süresi yetmedi. İzmir'de ve Kahramanmaraş merkezli depremde evsiz kalanlara akıl durduracak kadar kısa sürede yapılan evler, parklar, sosyal alanlar göz kamaştırdı. Büyük şehirlerin en büyük meselesi olan kentsel dönüşümde vatandaşa sağlanan eşsiz imkanlar da öyle... Say, say bitmedi...
Bakan Kurum'un konulara hakimiyeti de ayrı bir takdir konusuydu. İstanbul'da yenilenmeye ihtiyaç duyulan binaları mahalle mahalle, hatta sokak sokak sayması, bitmeyen mesaisinin, uykusuz gecelerinin sonucuydu.
Sıra millete hizmete geldiğinde yüreği kurum bağlayanlar için Bakan Kurum'un icraatları baca süpürgesi gibiydi. Helal olsun!
Tebrikler THY!
Türk Hava Yolları'nın reklam kampanyalarını bazen bu sütunlarda eleştirdiğim de oldu. Ama sonuncusu tek kelime ile enfes...
Malum, Şampiyonlar Ligi Finali, İstanbul'da oynanacak. THY de "futbol turistlerini" bu dev organizasyona odaklamak için "Road to İstanbul" (İstanbul Yolu) adıyla bir reklam filmi çekmiş. Bunun için de 18 yıl önce yine İstanbul'da Şampiyonlar Ligi finali oynayan Gerard ve Cafu'yu kente getirmiş.
İkilinin yer aldığı görüntüler turistik açıdan öyle iştah açıcı ki, bir yabancının yerinde olsam, futbolla ilgim olmasa bile ilk uçakla İstanbul'a gelirim.
Bravo Göksel Arsoy
Ne varsa, yine eskilerde var... Yeşilçam'ın "Altın Çocuk" lakaplı yaşayan efsanesi Göksel Arsoy'dan sanat adına harika bir jest geldi. Bir dönem sesiyle sahnelerde de fırtınalar yaratan Arsoy, elindeki eşsiz Türk Sanat Müziği arşivini TRT İstanbul Radyosu'na bağışladı.
Yaklaşık 15 yıl müzikle uğraşan 87 yaşındaki Arsoy'un arşivinde çeşitli makamlardan eserlerin yer aldığı nota dosyaları, amcası ünlü bestekar Yesârî Asım Arsoy ile birlikte icra ettiği eserler, Arif Sami Toker'in yazdığı kitaplar ve bazı bestekarların basılmış eser kitapçıkları yer alıyor.
Bu davranışın, Türk Sanat Müziği'ni yaşatma çabaları adına örnek olduğunu düşünüyorum. Teşekkürler Altın Yürekli Çocuk...
Gaf kürsüsü
Üç kişisel resim sergisi bulunan Sude adlı ressam yarışmacı, Milyoner'deki "Hangisi İbrahim Çallı'nın resimlerinden biri değildir?" sorusunda "Kaplumbağa Terbiyecisi" (Osman Hamdi Bey) yerine "Ada'da Gezinti" yanıtını verince erkenden elendi.
Zap'tiye
CHP'li Bolu Belediyesi'nin "AK Parti çaldı" dediği "Çaycı Kadın" heykeli, Belediye'nin tamirhanesinde bulundu. Vatandaşın "heykeline bile" sahip çıkamayanlara gel de memleketi teslim et!..
Ne demiş?
Atv'nin Kim Milyoner Olmak İster yarışmasında Kenan İmirzalıoğlu, 22 yaşındaki hanım yarışmacıya sordu: "Buraya kiminle geldin?" Yarışmacı Sude: "Şerefimle geldim."