Erva Mukaddes Aktaş... Aktaş ailesinin Kahramanmaraş depreminden kurtulabilen iki ferdinden biri. Babası Mustafa Aktaş'tan 6 saat sonra enkazdan çıkarıldığı biliniyor. Hatta komşularının onu kucaklayıp önce bir otomobille daha sonra da ambulansla hastaneye gönderdikleri görüntüleri de var. Ancak ondan başka iz yok...
Mustafa Batuhan Güleç... 24 yaşında... Bu yıl mimar olarak kariyerine ilk adımını atacaktı. Telefonu en son Kahramanmaraş'ta enkaza dönen evinden saat 04.27'de sinyal vermişti. Bulunamadı...
İrem Karaca... İslahiye'deki depremden kurtulup, sokakta elinde fenerle sanki bir rüyadaymış gibi yürürken görüntüleri var. Ama depremde eşini, üç çocuğunu, annesini ve kayınvalidesini kaybeden babası Fatih Karaca günlerdir ondan bir haber alamıyor...
Bu saydıklarım, depremde akıbeti bilinmeyen onlarca insanımızdan sadece üçü... Kendinizi onları arayan acılı ailelerin yerine koyun. İçinizdeki umut her geçen gün biraz daha sönüyor. Sizden DNA örneği alınıyor ve kimliği belirlenemeyen cesetlerden alınan örneklerle karşılaştırılıyor. Siz eliniz kalbinizde "eşleşmemesini" bekliyorsunuz. Umudunu yitirenler ise hiç olmazsa bir mezar taşı olsun diye "eşleşmeyi" bekliyor. Buna yürek dayanır mı?
Buradan kayıp bulmada dünya markası haline dönüşen Atv'nin iki gündüz savaşçısı Müge Anlı ve Esra Erol'a naçizane çağrıda bulunuyorum. Elinizdeki bütün dosyaları erteleyin ve depremlerde kaybolanların peşine düşün. Tecrübeli kadrolarınız, bu işteki yeteneğiniz ve tecrübeniz eminim karanlıktaki pek çok aile için güneşi yeniden doğduracaktır. Haydi sıvayın kolları...
Sinan yıkılmaz, çünkü...
Mimar Sinan, Süleymaniye Camii'ni inşa ederken taşıyıcı kolonlardan ziyade duvarların dayanıklılığına önem vermiş, yığma binanın kesme taşlarını, oynak demir kenetlerle birbirine bağlamış, böylece depremlerde taşlar birbirinin üzerinde hafifçe kayma kabiliyeti kazanarak yapının statiği artmıştır. Yani ilk kez 2000'li yıllarda Japonya'daki gökdelenlerde kullanılan izolatörlerden 500 yıl önce bu sistemi bulmuş ve uygulamıştır... Ayrıca Üsküdar'daki Şemsi Paşa Camii'ne yerleştirdiği döner sütunlar sayesinde binanın dengesinin bozulup bozulmadığını da kontrol etmek mümkün olabilmiştir. O sütunlar, 500 yıl sonra bile rahatlıkla dönebilmektedir.
Şimdi anladınız mı, yerle bir olan Antakya'da depremzedelerin neden Sinan tarafından yapılan medreseye sığındığını?..
Teşekkürler MasterChef'ler
Onları tv8'in yemek yarışması MasterChef sayesinde tanıdık. Mehmet Yalçınkaya, Danilo Zanna ve Somer Sivrioğlu... Stüdyoda öyle bir sinerji yarattılar ki, yarışmanın lokomotifi oldular. Ardından Danilo ve Somer şefleri magazin sayfalarında da sıkça görür olduk. Bu kez "Eşlerinden boşandılar, yeni sevgili edindiler" gibi magazin haberlerinin figürleri oldular.
Ne yalan söyleyeyim, o sıralar "Şöhret kimi aşındırmıyor ki" diye düşündüğüm de oldu. Ama son depremlerin ardından onları yeniden gönül tahtıma oturttum. Özellikle Mehmet Yalçınkaya ve Danilo Zanna haftalar boyunca yıkım bölgelerinde afetzedeler için karavanalar dolusu yemek pişirdiler. İkisinin de gözleri kan çanağına dönmüş, yorgunluktan ve yaşadıkları dramdan dolayı avurtları çökmüştü.
Teşekkürler şeflerim. Bu halk size altın sırmalı önlüğü lâyık gördü, yakalayın!..
Gaf'let kürsüsü
Hataylı iki çocuklu Duman ailesi Ankara'da kiralık ev ararken vicdansız ev sahibinin "Ben depremzedeye ev vermiyorum" cevabıyla karşılaşmasın mı?
Zap'tiye
Yıl 2123... Altılı masa aday belirlemek için son toplantısını yapıyor.
Ne demiş?
Van'dan gelen polis memuru, enkaz altında kurtarılmayı bekleyen 14 yaşındaki Beyza'ya "Ben de Van depremini yaşadım" dedi. Kız, "Bundan daha mı kötüydü?" diye sorunca, polis memuru "Bunun kadar..." deyip, cümlenin gerisini getiremedi.