Atv'nin son dönemlerdeki en başarılı dizisi Ben Bu Cihana Sığmazam'ı benim için değerli kılan sebeplerden en önemlisi, sürprizlerin sonunun gelmemesi. Bir sahne sonra ne yaşanacağını tahmin etmek neredeyse imkansız. Oyun içinde oynanan oyunlar, adeta bir Agatha Christie polisiyesi gibi izleyenleri hikayenin içine adeta zamklıyor. Bu hafta da hain Bekir'in inanılmaz sonu diziye damga vurdu.
Ama bana göre dizinin Kıbrıs konusunda verdiği mesaj çok daha önemliydi. Cezayir'in can düşmanı Tatavlalı'ya sözde yakınlaşmasının sebebi bu bölümde ortaya çıktı. Cezayir; Türkiye'ye karşı gizli bir savaş sürdüren ve Continental olarak bilinen Hristiyan kulübünün içine bir casus yerleştirmek amacındaydı. Bunun için de Tatavalı'dan daha iyisi bulunamazdı.
Cezayir bu arada Continental'in içinde temsil edilen yeni Haçlıların gerçek niyetini de ifşa etti. Yapılanmanın öncelikli amacı, Kıbrıs'ı Türkiye'den kopartıp, özellikle Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğal gaz kaynaklarına konmaktı. Cezayir, Türk cumhuriyetlerinin yaptığı ve KKTC'nin gözlemci olarak yer aldığı toplantıdan bir gün sonra İstiklal Caddesi'nde patlama olmasının bu konuda gözdağı verme amacı taşıyan bir "mesaj" olduğunu söyledi.
Bu mesaj çok önemli. Bir kez daha belli oldu ki, Haçlılara karşı vatan savunması öncelikle Kıbrıs'tan başlayacak. Yunanistan ve ABD'nin Ege'de körüklediği çatışma ortamının hedefi de aslında Ege adaları filan değil, Akdeniz'deki Kıbrıs... Uyanalım, uyandıralım...
Bir yıldız spiker doğuyor
Aslında doğalı çok oldu da, BeIN Sports izleyicileri onu daha yeni yeni fark ediyor.
Ali Ferahpod kardeşimden söz ediyorum. "Kardeşim" deyişim boşuna değil. Çünkü mesleğe adımını attığı ilk günlerde, Atv Spor Servisi'nde şeflik yaparken yanındaydım. İş disiplini, meslek aşkı, kendini geliştirme arzusu hemen fark ediliyordu. Bir çok spor radyosunda görev aldıktan sonra en nihayetinde Süper Lig maçlarının yayıncı kuruluşu BeIN Sports tarafından fark edilmesi benim için tesadüf olmadı. İki yıl önce eşinin geçirdiği ciddi rahatsızlık nedeniyle zor günler yaşayan ama bunu canı kadar sevdiği spikerlik mesleğine dört elle sarılarak atlatan Ali Ferahpod şimdilerde kanalın yayınladığı en önemli lig maçlarındaki keyifli anlatımıyla seyircilerin gönlünü fethediyor.
Ali, radyo mikrofonu başında geçirdiği uzun yılların etkisiyle ilk günlerde televizyondaki maçları radyodaymış gibi anlatıyor, pozisyonları tüm detaylarıyla izleyiciye aktarmaya çalışıyordu. Ama bu alışkanlığını terk etmesi uzun sürmedi. Şimdilerde maçlara bazıları gibi saçma yorumlar katmadan, tonlamalarını abartmadan ancak maçın tüm heyecanını evlerimize taşıyarak son derece keyifli bir spikerlik katmanına erişti.
Yolun açık olsun kardeşim...
'Saksıyım ben'
Fotoğrafı, Kutsal Damacana filminin galası için gittiğim Kanyon Alışveriş Merkezi'nin restoranlar bölümünde çektim. Belli ki oturma alanının yanında bulunan dekoratif çiçek sıralarının altındaki saksılar, müşteriler tarafından çöp tenekesi olarak kullanılmış. Kimisi sigarasını söndürmüş, kimisi peçetesini atmış, kimi de içine yiyecek-içecek dökmüş. Onlar da dayanamayıp, saksı sırasının üzerine "Saksıyım ben" yazılı bir uyarı levhası asmak zorunda kalmışlar.
Görünce insan olarak utanmamak elde değil tabii. Üstelik bu levha, ziyaretçilerinin büyük çoğunluğunun eğitimli, kültürlü olduğuna inanılan İstanbul'un gözde bir alışveriş merkezine asılmak zorunda kalınmış.
Saksılar eğer sizlere "saksı olduklarını" hatırlatmak ihtiyacı hissediyorsa, "saksıyı çalıştırmak" için geç kalmışız demektir!
Gaf'let kürsüsü
Pendik'te kuyumcuyu soyan yüzsüz hırsızlar, 10 milyon liralık altını otomobillerine koyduktan sonra güvenlik kamerasının karşısında göbek atmasınlar mı?
Zap'tiye
Adaylarını belirlemek için en sonunda 6'lı ganyan oynayacaklar diye tahmin ediyorum! Favori: Kemal. Plase: Ekrem. Sürpriz: Mansur.
Ne demiş?
"Aşka ihanet eden kalpsiz, dosta ihanet eden akılsız, vatana ihanet eden ise karaktersizdir. Akıl değişir, kalp dönüşür ama karakterler değişmez." (BBCS'de Ekabir'in sözü)