Bir kez daha Atv Haber ve bir kez daha acar muhabir Altay Altuğ'dan harika bir özel haber...
Altay bu kez merdiven altı yangın söndürme cihazlarını mercek altına almıştı. Meğer bazı firmalar "çakma" yangın söndürme tüplerinin içine gereken malzemeyi koymadıkları için bu cihazlar yangını söndürmek yerine daha da körüklüyormuş.
Altay ve kameraman Mehmet Bal kardeşlerim durumu yerinde görüp, izleyenlere uygulamalı ve "ibretlik" bir haber sunmak için hakkıyla yangın söndürme cihazı üreten bir firmanın yolunu tuttular. Teçhizatları kuşanıp, yakılan ateşe önce uydurma tüple müdahale etmeye kalktılar. Doğal olarak bana mısın demedi. Ardından gerçek söndürücü malzemeyle doldurulan tüpü aldılar ve yangın saniyeler içinde söndü.
Bazı vicdansız üreticiler, daha ucuz ve zahmetsiz olsun diye tüplerin içine mono amonyum sülfat ve mono amonyum sülfür yerine taş tozu ve kalsit koyuyorlarmış. Bunlar da ateşi söndürmek yerine arttırıyormuş.
İzlerken aklıma "caydırıcı" bir yöntem geldi:
Bu çakma tüpleri üreteni bulup bir konteynerin içine kilitleyeceksin. Orayı ateşe verecek, eline de kendi ürettiği işe yaramaz yangın tüpünü vereceksin.
Ne o? Çok mu vahşice geldi? Peki ya o halk düşmanlarının bize reva gördüğü muamele daha mı az vahşi?
Futbol mutlaka hızlanmalı
Katar'daki Dünya Kupası bir kez daha gösterdi ki, futbolun eskimiş kuralları, çağın hızına ayak uyduramıyor. Oyunun hızlanması için mutlaka yeni kurallar gerekiyor. Özellikle de bazılarının topu ayaklarında geveleyerek hem süreden hem de izleyenlerin seyir zevkinden çalmaları bir an önce önlenmeli.
Benim önerim ise gayet basit: Futbolda da basketbolda olduğu gibi hücum süresi olmalı. Kalecilerin topu oyuna sokarken zaman çalmalarını önlemek için topun karşı sahaya en fazla 5 saniyede geçirilmesi zorunlu olmalı. Ayrıca her takıma en fazla 1 dakikalık hücum süresi tanınmalı. 1 dakika içinde hücum girişimi; avut, taç ya da hakem düdüğüyle kesilmediği taktirde top rakip takıma verilmeli.
Bu köşedeki futbolla ilgili önerilerimi yabana atmayın. Hatırlayacağınız gibi, "Deplasmanda atılan gol avantajı kaldırılsın" önerim, 8 ay sonra FIFA kuralı haline gelmişti. Son olarak da Göztepe - Altay maçındaki olayların faillerinin Futbolda Şiddetin Önlenmesi Yasası'na göre değil, bilerek, isteyerek, planlayarak cinayete tam teşebbüsle yargılanmaları gerektiğini yazmıştım. Şükür ki sözüm yine havada kalmadı.
Komedi dizilerindeki şiddet
Şiddet görüntüleri arasında en etkili olanların, komedi dizilerinin içine serpiştirilenler olduğu ortaya çıktı. Bu konudaki önemli açıklama Doç. Dr. Esennur Sirer'den geldi.
Televizyon izleyicisi için şiddetin sadece dram üzerinden dolaşıma sokulmadığına, komedi ve eğlence unsuru olarak da fazlaca işlendiğine dikkat çeken Doç. Dr. Esennur Sirer, "Komedi ile dolayımlanan şiddet, daha sevimli olarak gösteriliyor. Televizyonda komedi türü yapımlarda şiddet içeren bir sözcük ya da bir hareket ertesi gün dolaşıma sokularak herkesin gündeminde yer bulması sağlanıyor. Sosyal medya ile aracılanarak haberi olmayan kitleye de yayılıyor" diye konuştu.
Sanırım "güldürürken düşündürme" devri geride kaldı. Sıra ne yazık ki "güldürürken kaşındırma"ya geldi...
Gaf kürsüsü
Sakarya'da kullandığı minibüsteki müşterisi genç kıza saldıran S.Y.'nin, aralarında cinsel saldırının da bulunduğu 30 ayrı suçtan sabıkası olduğu ortaya çıktı.
Zap'tiye
Kuş gribi, deli dana, domuz gribi ve yarasa gribinden sonra Katar'daki Dünya Kupası'ndan deve gribi yayılma ihtimali varmış. Yok devenin nalı artık!..
Ne demiş?
Alelade Show'da Petek Dinçöz "Ben son assolistim" deyince diğer konuk Mahmut Tuncer'den ilginç bir iltifat geldi: "Eline kazma kürek alsa her yeri yıkar."