Göztepe - Altay maçında hepimizi utandıran, üzen ve kaygılandıran olaylar aydınlandıkça ortaya daha korkutucu ayrıntılar çıkıyor.
Özel bir mekanizma ile fırlatılan ve bir Göztepeli taraftarın ağır yaralanmasına neden olan işaret fişeği ve diğer yanıcı/patlayıcı malzemeler stada özel bir kuruluşa ait ambulansın görevlileri tarafından sokulmuş. Bir çantanın içine konulan "mühimmat" medikaller tarafından getirilip, taraftarların alması için stadın tuvaletine bırakılmış.
Kapılarda bu kadar güvenlik önlemi alınmasına rağmen statlarda havai fişek ve torpil kullanılması herkesi şaşırtıyordu. Malzemenin statlara ambulans görevlileri tarafından sokulduğu yolunda çeşitli rivayetler dolaşıyordu. İlk kez derinlemesine araştırma yapılınca, bu suçun icrası, görüntülü olarak tespit edildi. Allah, yüzü fişekle parçalanan o kardeşimize tez zamanda şifa versin. Ama o böyle yaralanmasa, bu büyük güvenlik açığı ortaya çıkmayacaktı. Belki de onun yaralanması, ileride yaşanacak çok daha büyük bir bombalı saldırının önüne geçti. Düşünün; terör örgütlerinden biri, ambulanslardan birine bomba yükleyip, 30-40 bin kişinin ortasında patlatabilirdi...
İşin bir başka vahim sonucu ise canımızı emanet ettiğimiz sözde sağlık çalışanlarının böylesine sorumsuzca bir eylemin başrolünde olmaları.
Allah cümlemizi kanını satılığa çıkaranlardan korusun!..
Çantadan çıkan ihanet
Ebru Gündeş-Reza Zarrab- Hadise arasında geliştiği iddia edilen aşk ve ihanet üçgeninin yankıları artarak devam ediyor. Kulaktan kulağa fısıldananlara göre Ebru Gündeş, Reza Zarrab ile evli olduğu günlerde eşinin Hadise ile ilişkisini bir çanta sayesinde öğrenmiş.
Malum, O Ses Türkiye'nin yeni jüri masasında Hadise, Ebru Gündeş, Beyaz ve Murat Boz'un yer alacağı ilan edilmişti. Provalarda Ebru Gündeş, Hadise'ye sürpriz yapmak için aniden odasına girmiş. Hadise'nin bir hediye paketini ondan sakladığını fark etmiş. Merak edip, paketi açmış ve "Ne şahane bir çanta" demiş. Ama faturanın üzerindeki ismin Reza Zarrab olduğunu görünce beyninden vurulmuşa dönmüş. Hadise acilen Rap Şarkı Yarışması'na kaydırılmış. Ebru Gündeş de anında boşanma davası açmış...
Bu süreçte vakur bir şekilde sessiz kalan Ebru Gündeş'e saygı duyuyorum. Eğer olayı köpürtüp, tüm kirli çamaşırları sayıp dökmeye kalksaydı, adı bir rezaletin orta yerinde anılacaktı. "Sessizliğim, asaletimdendir" tavrı ona büyük puan kazandırdı.
Eski Barbaros tutmadı, yenisine bakalım!
TRT 1'in geçen sezonlarda ekrana getirdiği ama bir türlü tutturamadığı Barbaros: Akdeniz'in Kılıcı dizisinin bu sezon ekrana gelip gelmeyeceği yılan hikayesine dönmüştü. Sonunda TRT kararını verdi, eski dizinin yerine yine Barbaros Hayreddin Paşa'nın öyküsünü anlatacak yeni bir diziyi ekrana sürdü: "Barbaros Hayreddin: Sultanın Fermanı..."
Ölü doğum yapmış bir projenin üzerinde bu kadar ısrarla tepinmek ne derece doğru, onu dizi yayınlanmaya başladığında göreceğiz. Ama bana soracak olursanız, Barbaros Hayreddin projesini biraz dinlendirip, yerine bir başka denizcilik dehası olan ve o dönemde çizdiği ayrıntılı dünya haritası bugün bile gizemini koruyan Piri Reis'in inanılmaz hikayesi ekrana taşınabilirdi.
Neyse ön yargılı olmayıp, Tolgahan Sayışman'ın Barbaros Hayreddin Volume 2'yi kurtarıp kurtaramayacağını birlikte izleyelim.
Gaf'let kürsüsü
Hırsızlık nedeniyle tutuklanan ancak mahkeme tarafından serbest bırakılan hırsızlar, adalet sarayından ayrılırken polisin çantasını çalmasın mı?
Zap'tiye
Kürekle katledilen, ikinci kattan atılıp daha sonra boğazlanan köpekler... Kafasına balyozla vurularak öldürülen kurbanlık boğalar... Barınaklara ve hayvanat bahçelerine gittiğimizde hayvanlar bize kim bilir ne kadar acıyarak bakıyorlardır...
Ne demiş?
"MHRS üzerinden randevu aldıktan sonra iyileşenler, randevunuzu iptal edin ki iyi olduğunuzu biz de anlayalım." (Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'dan sistemi boşu boşuna meşgul edenlere şahane gönderme)