Eski bir tartışmanın konusuydu: "Mankenden oyuncu olur mu?" Gördük ki, olan da var, olamayan da... Zira hangi meslek grubuna üye olduğu, o insanın oyunculuk yeteneğini çerçevelemiyor. Yani yeteneğinin üzerine biraz da çaba eklersen bal gibi oyuncu oluyorsun. Yok eğer oyunculuk kariyerini sadece podyumda salınmanın getirdiği şöhrete yaslıyorsan setlerde silinip gidiyorsun.
Şimdilerde tartışmanın yönü değişti: "Sosyal medya fenomeninden oyuncu olur mu?.." TRT 1'in dizisi Balkan Ninnisi'nin kadrosuna sosyal medya fenomeni, Rumelili Selviye İnci de katıldı. Instagram ve Youtube'da yaptığı canlandırmalarla tanınan İnci, dizinin yedinci bölümünde, "Güldaniye Hala" karakteriyle izleyicilerle buluştu. Altıncı bölümde Köfteci Süleyman, sorunları kökünden çözecek bir müjdeyi ailesine verdi ve "Öyle birini getireceğim ki tüm problemaları çözecek" dedi. Bahsettiği kişi ise Güldaniye Hala'dan başkası değildi.
Rumelili Selviye İnci adlı "fenomeni" izlemiş değilim. Bu nedenle hakkında kesin yorum yapmak için Balkan Ninnisi'ndeki oyunculuk performansını dikkatlice izlemem gerekecek. Ama eğer başarılı olursa, fenomenlerin önü açılacak. Yapımcı ve yönetmenler gözlerini sosyal medya ünlülerine çevirecek. Malum, artık dizilerin başarısı sadece reyting listeleriyle değil, sosyal medyadaki yansımalarıyla da ölçülüyor.
Esenyurt bilmecesi
Ben toplum bilimcilerin yerinde olsam, Esenyurt'u tez konusu yapardım.
Esenyurt'un özelliği ise adının sürekli haber bültenlerinde ve gazetelerin üçüncü sayfalarında geçmesi.
Gün geçmiyor ki Esenyurt'tan bir kriminal olay, haber bültenlerine girmesin. En kanlı mahalle kavgaları, en sinsi cinayetler, en dehşetengiz gasp ve soygun olayları her nedense çoğunlukla burada meydana geliyor. Hani Esenyurt diye bir yer olmasa, haber bültenlerinin süresi yarı yarıya azalacak gibi.
Esenyurt, şehrin yeni yapılan bölgelerinden. Sürekli göç alan İstanbul'un en kozmopolit yerlerinden biri. Bu farklılıklar, beraberinde hem çatışmaları ve sürtüşmeleri getiriyor hem de kolluk kuvvetlerinin huzur ve güveni tesis etmek için yapması gereken denetimleri zorlaştırıyor. Esenyurt'un bazı mahalleleri, kayıt dışı yerleşimin cazibe noktalarını oluşturuyor. Bu da suç oranının yükselmesinin bir sebebi olabilir. Eminim burada yaşayan vatandaşlar da ilçelerinin isminin sürekli kriminal olaylarla birlikte anılmasından rahatsızdır.
Benim gazeteci olarak görevim, bu tespit ile sona eriyor. Gerisi uzmanların işi... Ama İstanbul'un bir bölgesinin Harlem'e dönüşmesi bir an önce önlenmeli diye düşünüyorum.
Kalpazanlar bir tık ötede
Haber, kontrolsüz sosyal medyanın toplum için nasıl büyük bir tehlike oluşturduğunu tek başına özetler gibiydi.
Efendim, kalpazanlar yani sahte para basanlar işi iyice azıtmışlar. Ürünlerini (!) internet ortamında fütursuzca sergiliyor, reklamını yapıyorlarmış. Sahte paraların nasıl para sayma makinelerinden sorunsuz geçtiğini gösteriyor, sahte para ile ATM'leri kandırdıkları görüntüleri paylaşıyorlarmış. Hatta kendilerinden sahte para satın alanların memnuniyet mesajlarını yayınlıyorlarmış. Öyle ki, kargo ile aynı gün kapıda teslim seçeneği bile sunuyorlarmış. Tarifeleri ise şöyleymiş: Bin liraya 10 bin lira, 10 bin liraya 150 bin lira...
Bu yazıyı okuyup da ayranı kabaranlara ise hatırlatmak isterim: Sahte para kullanımının cezası 2 ile 12 yıl arası hapis. Peki sosyal medya üzerinden sahte para pazarlamanın cezası ne? Ona da ilgililer karar versin.
Gaf'let kürsüsü
Kemal Kılıçdaroğlu'nun üç ay önce elektriği kesildiği için evinde ziyaret ettiği İbrahim Öztürk bazı CHP'liler tarafından ödül vaadiyle kandırıldığını itiraf etti.
Zap'tiye
Haber bültenlerindeki görüntülere bakılırsa çöpçüler arasında ulusal dans yarışması düzenlemek farz oldu!
Ne demiş?
BeIN Sports Süper Lig sunucusu İsmail Şenol yorumculara sordu: "Ligin yeni topu için ne diyorsunuz?" İlker Yağcıoğlu yanıtladı: "Yuvarlaksa sorun yok."
