Başlığı, Yılmaz Erdoğan'ın ünlü filminden ödünç aldım. Çünkü şu anda yaşadığımız hayatı bundan daha iyi özetleyecek başka bir ifade bulamadım.
Etrafımız dolandırıcılarla çevrildi. Hepimiz Serengeti'de nehirden iki yudum su içmek isterken "Timsah mı saldıracak, yoksa aslan mı?" diye sürekli önünü arkasını kontrol eden öküz başlı geyiğe döndük...
Bir kere cep telefonlarına gelen her mesajı açamaz olduk, hesaplarımızı mı ele geçirecekler, telefona casus virüs mü bırakacaklar filan diye...
Beyaz eşyamız bozulunca alayımızı bir endişe sarar oldu. Acaba eve çağıracağımız servis güvenilir mi, parayı ve çamaşır makinesini alıp, görünmez olurlar mı diye aklımız çıkıyor.
Ev kiralamak ise ayrı dert. Sahte emlakçılar aynı evi 5 ayrı aileye birden kiralayıp, kaporaları aldıktan sonra buhar oluyorlar.
Yapılan onca uyarıya rağmen koca koca profesörleri bile tuzağa düşürüp, yüz binlerce liralarını alan telefon dolandırıcıları ise artık neredeyse ticaret odalarına kaydolacaklar.
Bütün kış çalışıp, para biriktirerek tatile çıkmak istiyoruz. Ünlü tur sitelerini aynen kopyalayan sahtekarlar, sizin bir yıllık emeğinizle barda pavyonda eğleniyorlar.
İkinci el otomobil alacakları ise binbir tehlike bekliyor. Adamın "Boya bile yok" diye sattığı arabanın önü 2016, arkası 2017 model çıkıyor. Meğer iki hurda aracın sağlam kalmış yerlerini kaynakla birleştirip, size çakmışlar.
Yaşlı çiftin evine "Borcunuz yüzünden elektriğinizi kesmeye geldik. Ama bir sakal atarsanız, kesmeyiz" diye gelen sözde elektrik şirketi personeli, zavallıların emekli maaşının yarısını çarpıyor.
Kadıncağız, pazardan yorgun argın dönerken koluna iki yabancı kadın giriyor. Teyzeciğim, "Ver biz taşıyalım" diyorlar. Kadının evine girdikten sonra da "Okuyalım da bereketi artsın" diyerek zuladaki altınları götürüyorlar.
Devam etmeye kalksam, köşeye bundan başka yazı koyamam. Diyeceğim o ki; insan dolandırmak için kullandığımız şu aklı, bilimsel çalışmalara harcasak Mars'a herkesten önce gideriz. Bu arada dolandırıcılığın bu kadar artmasında millet olarak en büyük zaafımız olan "kolay para kazanma sevdamızın" büyük rol oynadığını düşünüyorum.
Önerim şu: Camilerin mahyalarına "Bedava peynir sadece fare tuzağında bulunur" yazısının asılması...
Sunucudan seyirciye sitem
Atv'nin sevilen bilgi yarışması Kim Milyoner Olmak İster'de seyirci jokeri bazen yarışmacıların kurtarıcısı olduğu gibi kimi zaman da onları yanlışa yönlendirip elenmelerine yol açıyor.
Geçen çarşamba yayınlanan bölümde yarışmacı, "Sol kolunuzu batıya, sağ kolunuzu doğuya uzattığınızda hangi yöne bakıyor olursunuz?" şeklindeki soruda seyirci jokeri hakkını kullandı. Yüzde 40"lık bir oran "Kuzey"i tercih edip yarışmacıyı doğru yanıta yönlendirdi. Ancak Kenan İmirzalıoğlu'nun sitemi, yanlış şıkları seçen yüzde 60'lık navigasyon özürlü kesimeydi: "Evinizin yolunu bulabildiğiniz için şanslı olduğunuzu düşünüyorum."
Trafik virüsü de yayılıyor
Geçenlerde Altınoluk sahilinde bir okurum yanıma yaklaştı. Dedi ki: "Yüksel Bey ne olur İstanbul plakalı araçların beldemizde estirdiği trafik terörünü de yazın. Çok hızlı ve dikkatsiz sürüyorlar, trafik kurallarına uymuyorlar, her an kavga etmeye hazırlar, araçlarını yolun ortasına park edip gidiyorlar..."
Haklı... Hem de çok haklı... Büyük kentlerin trafik kaosundan nasibini alan cinnet halindeki büyük kent sürücüleri, kaptıkları "trafik terörü virüsünü" Anadolu'nun huzurlu beldelerine bulaştırıp, oraları da çekilmez hale getiriyorlar. Oysa Küçükkuyu çoktan "sakin şehir" ilan edildi. Altınoluk ise azami 50 kilometre hızla seyredilmesi gereken bir "mavi" bölge. Ama yaz aylarında bu kıyı şeridi mega kent sürücüleri yüzünden büyük bir kaos yaşıyor. Bölge sakinleri yaz ayları bitip de çılgın sürücülerin kentlerine dönmeleri için kışı iple çekiyorlar. Aman diyeyim...
Gaf kürsüsü
Değerli dostum ve meslektaşım Muharrem Akduman, Aileler Yarışıyor programındaki diyaloğa takılmış. Asuman Krause: Asitsiz bir içecek söyleyin. Yarışmacı: Limonata. Krause: Evet, doğru. (Ancak limon ciddi şekilde nitrik asit içerir)
Zap'tiye
Kanallar yayın ihlali yaptıklarında ceza olarak belgesel yayınlıyorlar. Peki bir belgesel kanalı ihlal yaparsa ne yayınlayacak? Haber bülteni mi?
Ne demiş?
"Benim kafam paraşüt gibi, sadece açıldığında çalışıyor." (Atv'deki Kim Milyoner Olmak İster yarışmacısının ilginç betimlemesi)