Bülent Ersoy ne yapıp edip kendisinden söz ettirmeyi başarıyor. Gün geliyor giydiği hakiki kürkleri savunup hayvanseverleri karşısına alıyor, gün geliyor "Ben buraya sığmam" deyip, kendisine iki kişilik mezar yeri sipariş ederek yeni polemiklerin kapısını açıyor. Ersoy'u son olarak sosyal medyada TT yapan ise sahne aksesuarı olarak kullandığı 5 santim uzunluğundaki kırmızı takma tırnakları oldu.
Fotoğrafı ilk gördüğümde bıçak şeklindeki pençeleriyle hepimizin kanını donduran Freddy'nin Kabusu filmini hatırladım. Ersoy'un kırmızı tırnakları sosyal medyada da pek çok yoruma neden oldu. Bir takipçisi, Diva'nın uzun tırnaklarıyla kuliste dua ettiği fotoğrafının altına "Konseri kimsenin gözünü çıkarmadan bitirdim duası" diye yazdı.
'Açık dükkan' uygulaması
İspanya Başbakanı Sanchez, hem sıcaklarla hem de enerji kriziyle boğuşan milletvekillerine "Klimaları kullanmayın, onun yerine kravatsız dolaşın" tavsiyesinde bulundu. Bu açıklama bana 1999 yılında Apo'ya kucak açan İtalya'yı protesto etmek için bazı aklıevvellerin Taksim'de İtalyan markalı kravatları yakmalarını hatırlattı. Hangisi diğerinden saçma karar veremedim. Yaz uzun... Bu gidişle İspanya parlamentosunda don-atletle oturuma katılan milletvekillerini görmek olası...
Bu son gelişmeler beni askerlik yaptığım 1987 yılına götürdü. Görev yerim İzmir Narlıdere'deki İstihkam Er Eğitim Alayı idi. Şans bu ya, o yıl Türk meteoroloji tarihinin en sıcak yazı yaşandı. Eğitimlerde birer ikişer ölümler yaşanmaya başlanınca, bir iç hizmet genelgesi yayınlanarak koşmak yasaklandı. Ayrıca askeri üniformalarda bir ceket ve bir pantolon düğmesinin açık bırakılması emredildi. Özellikle 'açık dükkan' uygulaması pek çok can kurtarmıştı...
Konutlarda güneş ve rüzgar enerjisi özendirilsin
Avrupa büyük bir enerji krizinin eşiğinde. Bu kış, pek çok ülke için öldürücü soğuklukta geçmeye aday. Almanlar sıcak su kullanımını kısıtladı. Vatandaşlara daha kısa süreli ve soğuk suyla duş almaları tavsiye ediliyor. Dünyanın en ışıltılı şehirlerinden Paris'te kentin sembol yapıları geceleri ışıklandırılmıyor. İtalya'nın ünlü çeşmelerine su verilmemesi gündemde.
Enerji tasarrufunda sürdürülebilir kaynakların kullanılması ve ısı yalıtımına önem verilmesi çok önemli. Güneş ve rüzgar enerjisinin konutlarda kullanımını özendirmek için devlet tarafından teşvik ve faizsiz kredi konusunda güçlü adımlar atılmasına ihtiyaç var. Ayrıca evine ısı yalıtımı uygulayanların çevre vergilerinin düşürülmesi de bir başka özendirici uygulama olabilir diye düşünüyorum.
'Büyük hissediyorum'
"Var mısın Yok musun" bir zamanların en ilgi gören televizyon yarışmasıydı. Acun Ilıcalı'nın tv8 ekranlarında sunduğu yarışmada insanlar içinde çeşitli para ödülleri bulunan kutuların içindeki en büyük ikramiyeye ulaşmaya çalışırken tahminde bulunuyorlardı. O tahminlerden en popüler olanı ise "Büyük olduğunu hissediyorum"du...
Bu eski yarışmayı hatırlamama neden olan, İstanbul'un simgelerinden Kız Kulesi'nin restorasyon çalışmaları için adeta bir kutunun içine konulduğu izlenimini veren fotoğraf oldu. Acaba ortaya Kız Kulesi'nin şanına ve ruhuna uygun bir iş mi çıkacak? Vallahi ben "büyük" hissediyorum.
Şeref kürsüsü
Hakkarili Seyidoğlu aşiretinin düğününde alışılageldiği gibi kilolarca altın takılmadı. Davetliler bunun yerine ihtiyaç sahiplerine yardımda bulundu. Aileyi gönülden kutluyor, bunun yeni bir geleceğin öncüsü olmasını diliyorum.
Zap'tiye
Rusya diyor ki "Ukrayna bizimdir." Çin diyor ki "Tayvan bize aittir." Sırbistan diyor ki "Kosova bizim toprağımızdır." Gerçekten de komşunun tavuğu, komşuya kaz görünüyor.