Daha önce de önemli tespit, yorum ve önerileriyle köşemize konuk olan Emekli Müsteşar Yardımcısı Yavuz Yüksel bu kez CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Erdoğan yurt dışına kaçacak" şeklindeki "uçurtmasını" analiz etmiş:
"Sayın Aytuğ; yazılarınızı, yorumlarınızı zevkle ve takdirle izliyorum. Kılıçdaroğlu'nun yalan, iftira ve çarpıtmalarının 27 Mayıs öncesine gelmesinin bir hikmeti olduğuna inanıyorum.
Bazı gazetelerin bu yalan ve çarpıtmaları, 27 Mayıs öncesi ve sonrası muhalif gazetelerde çıkan yalanlarla irtibatlandırarak mizah ve ironi şeklinde (hatta manşetten) vermesi onu ve destekçilerini gülünç duruma düşürebilir. Bunu nefret sosyolojisi sahiplerinin de merak ederek okuması sağlanmış olabilir. Şöyle ki; "Cumhurbaşkanı 12 uçakla yurt dışına kaçmayı planlıyor, ABD; altın, mücevher ve para yüklü olması kaydıyla ülkesine kabul edebileceğini bildirdi" ya da "Bazı muhalif üniversite gençlerinin kıyma makinalarına atıldığı" gibi... Henüz ispatlanamayan bu iddiaların Sayın Kılıçdaroğlu'nun güçlü istihbaratıyla (!) ispatlanabileceği yazılabilir.
Sayın Aytuğ, gazetelerimizde bu gibi konuları mizah ve ironi üslubuyla, hukuk da dikkate alınarak hazırlayacak gazeteci arkadaşların olduğuna inanıyorum. Size başarı dileklerimle sevgi ve saygılar sunuyorum."
CİMER'İ oyuncak ettiler
Değerli dostum ve okurum Muharrem Akduman yine son derece önemli bir konuya dikkat çekmiş.
Bilindiği gibi 2015 yılında kurulan CİMER, halkın şikayet ve taleplerini Cumhurbaşkanlığı makamına doğrudan ulaştırmak üzere kurulmuş bir web sayfası. Ancak son zamanlarda iyice hor kullanılmaya başlandı ve gereksiz konularla işgal edildi. Akduman da bu konuya işaret etmiş:
"Yüksel'ciğim, CİMER'i oyuncak yaptılar. Sabah parktaki komşu bankta iki kadın konuşuyordu. Biri 'Minibüsçü 5 Lira fazla aldı, CİMER'e bildireceğim' dedi. Diğeri ise 'Bizim kapıcı 3 gündür merdivenleri silmedi, ben de CİMER'e bildireceğim' diye ekledi.
La havle..."
Cem Kurtoğlu hattrick yaptı (!)
Hattrick aslında bir futbol deyimi. Aynı futbolcunun bir maçta üç gol birden atması durumunu ifade ediyor. Ama bu kez hatt-trick'in sahibi bir dizi oyuncusu oldu.
Sobe'leyen ise yine bizim değerli meslektaşımız Tansu Sarı... İşte o mesaj:
"Kanal D'de her cuma yayınlanan Arka Sokaklar dizisinin 629'uncu bölümüne Caner'in dayısı İlyas Tolunay karakteriyle konuk olan Cem Kurtoğlu; daha önce 2'nci bölümde çocukları dilendirip hırsızlık yaptıran Ethem adlı bir sabıkalıyı; 292'nci bölümde de Zeynep Komiser'i öldüren Yener'in babası işadamı Nevzat Bey'i canlandırmıştı..."
Afara diye isim mi olur?
Köşemizin müdavimleri artık Günseli Eyüboğlu ismini ezbere biliyorlar. Köşemizin en aktif okurlarından biri olan değerli dostum Günseli Hanım, zamanında Milli Eğitim Bakanlığı içinde önemli görevler de üstlenmiş bir emekli coğrafya öğretmeni. Aynı zamanda son derece titiz bir fahri televizyon eleştirmeni.
İsabetli yorum ve tespitlerine bu köşede sık sık yer verdiğim sevgili Günseli Hanım, bu kez de Kanal D'nin eğlence programı Afara'nın ismine takılmış, diyor ki, "Afara, harmanda işlenen tahılın geriye kalan işe yaramaz kısmıdır. Yani bir yerde süprüntü demektir. Bir eğlence programı neden kendine bu ismi layık görür ki?.."
Gaf'let kürsüsü
Galata'da kendini yakan gencin alev alev görüntüsünü fon alıp selfie çeken gafillere bir isim bulabilir misiniz?
Zap'tiye
Parkta güpegündüz cinsel ilişki... Camide küçük çocuğa taciz... İlaçla uyuttuğu kız çocuğuna tacize yeltenen telefoncu... Kıyamet için uzatmalar mı oynanıyor ne?..
Ne demiş?
Yeni polemik: Tuğçe Kazaz: Şeriat temiz toplumlara gelir. Ezgi Mola: Yallah Arabistan'a. Tuğçe Kazaz: Medya maymunluğunu bırak.