Diyarbakır'daki HDP İl Binası önünde zorla kaçırılıp örgüte üye yapılan evlatlarını PKK'nın elinden kurtarmak için eylemlerin en sessiz ama en asil ve vakur olanını gerçekleştiren annelerin nöbeti, geçen hafta 1000 günü doldurdu. 1000 gün, 1000 umut, binlerce feryat...
Yıllar önce bu sütunlarda "Terör ateşini anaların gözyaşları söndürecek" diye yazdığımda bu cümlem "Pek romantik" diye aşağılanmış, ciddiye alınmamıştı. Ama o annelerin direnci ve kararlılığı sayesinde hem pek çok gencimiz ailesine kavuştu hem de örgütün çözülme süreci hızlandı.
Konuya duyarlılık gösterenlerden biri de Kanal D'de her sabah ekranlara gelen Neler Oluyor Hayatta programı oldu. Diyarbakır'a gidip, anaların yüreğinden taşanları derlediler.
Dertli ve yorgun anaların gözünde hüzün de vardı, umut ışığı da... Gencecik evladından 15 yıldır haber alamamak, bırakın ne yiyip içtiğini, sağ mı ölü mü olduğunu dahi bilememek bir annenin yüreğini nasıl köze çevirir o röportajlar ve görüntüler sayesinde öğrendik. Bunu oturduğumuz sıcak koltukların üzerinden bilmek, anlamak, sindirmek mümkün değil elbette. Evladı mağarada titrerken, il binasının merdivenlerine çul serip oturmaktan bile imtina eden, tıpkı evladı gibi taşın soğuğunu iliklerinde hissetmek isteyen anaların yüreğinden geçeni nasıl bilebiliriz ki?
Bu sabah röportajların yeni bölümü yayınlanacak. Teşekkürler sevgili dostlarım... Teşekkürler Hakan, Nur Tuğba ve Reyhan... O anaların kokusunu, dramın en koyusunu, acının en kuytusunu, umudun pür tortusunu ta oralardan buralara taşıyıp, ağzımızdan onlar adına dua aldığınız için...
Dizilerin arka planı
Kanal D'de sıcacık bir yaz dizisi başladı: Seversin... Hani böyle dizi içinde dizi tadında, sevimli bir romantik komedi. Üstelik ellerini çabuk tutup, yaz sezonuna erkenden başlayarak kendine avantaj da sağladı.
Dizi; şımarık, kibirli bir erkek dizi oyuncusu Tolga Tuna'nın reytinglerde çakılan dizisinin ardından yeni bir kadın oyuncu ile kariyerini kurtarma çabasını anlatıyor. Partneri ise sıradan kızlar arasından yarışma ile seçiliyor. Hep derim ya "Tanınmamış yeni oyuncuların inandırıcılık katsayısı yüksektir. İzleyici kendi keşfettiği oyuncuya tutunur" diye, dizi de bu mantık üzerinden ilerliyor. Ayrıca diziler arasındaki reyting savaşının gizli yüzünü, oyuncu menajerliğinin ne menem bir şey olduğunu, yapımcıların işi ticari kılmak adına nasıl manevralar yaptığını, pek çok genç için büyülü bir ortam sanılan dizi evreninin aslında ne denli çekilmez olduğunu da anlatıyor.
Bu arada başrolü İlayda Alişan ile paylaşan Burak Yörük hem görüntüsü hem de mimikleriyle ünlü oyuncu Tolga Sarıtaş'a fena halde benzemiş. Üstelik dizideki ismi de Tolga... Haydi buyurun size yeni bir komplo teorisi ve polemik konusu daha...
Ferzan Özpetek'in başarısı
Değerli dostum ve meslektaşım Neval Barlas'ın sosyal medya paylaşımında rastlamasam haberim olmayacaktı. Tabii sizlerin de... İtalya'da yaşayan ünlü Türk yönetmen Ferzan Özpetek'in yönettiği Cahil Periler dizisi, İtalya Ulusal Sinema Gazetecileri Sendikası tarafından yılın en iyi dizisi seçilmiş. Dizide rol alan Ambra Angiolini ve Anna Ferzetti de en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında büyük bir prestije sahip olan Nastro D'Argento Ödülü'nü kazanmış.
Etrafımızda güzel şeyler de oluyor elbette. Ama gazeteler ve haber bültenleri felaket tellallığı yapmaktan fırsat bulup da bunları sizlere ulaştıramıyorlar ne yazık ki...
Gaf'let kürsüsü
Barış Akarsu'nun hayatının anlatılacağı filmde merhum sanatçının sevgilisini oynayacak olan Aslı Bekiroğlu, muhabirin "Çok trajik bir kazada hayatını kaybetti, ne diyeceksiniz?" sorusuna alaycı bir şekilde "Başımız sağ olsun, ne diyeceğim ki?" deyince büyük tepki topladı.
Zap'tiye
O rezil arkadaş Bebek Parkı'nı "Bebek yapma parkı" olarak anlamış olabilir mi acaba?
Ne demiş?
Beklenen röportaj, sonunda geldi. Mustafa Topaloğlu: "Uzaya gitmek için 35 yıldır bekledim. Artık gönderseler de gitmem."