"Adalet mülkün temelidir" sözünün gerçek derinliği, atv'nin büyük bir ilgiyle takip edilen dizisi Yalnız Kurt'ta bir kez daha anlamını buldu. FETÖ'nün bir sinek larvası gibi nasıl devletin vücuduna girip, orada insan eti yiyerek geliştiğini anlatan dizinin geçen haftaki bölümünde de tüyleri diken diken eden bir mahkeme sahnesi vardı.
Yüzbaşı Davut, Fettah Dağhak'ın (Fetullah Gülen) yıllardır sinsice sürdürdüğü illegal faaliyetlerden haberdardı. Sonunda onu Sinop Cezaevi'ne tıkmayı başardı. Ama orada altı ay kaldıktan sonra 1971 yılında çıkarıldığı mahkemede FETÖ üyesi bir hakim, tüm hukuk kurallarını çiğneyerek Fettah'ı salıverdi. Düşünün, o günkü sıkıyönetim şartlarında bile bir devlet düşmanını koruyup kollayan mahkemelerin bulunması ne büyük talihsizlik. (Ya da aymazlık mı demeli?) Sahnenin ardından kamera, mahkeme salonunun duvarındaki "Adalet mülkün temelidir" yazısını yakın çekim taradı...
'Mülk' geniş anlamıyla 'devlet' demek. Eğer bir devleti içten içe yok etmek istiyorsanız önce adalet mekanizmasını işlevsiz hale getirmeniz yeterlidir. 15 Temmuz'dan aldığımız en büyük ders de, adaleti en sarsılmaz değer olarak koruyup kollamamız gerektiği. Yalnız Kurt bu duru gerçeği en hazin şekilde hatırlamamızı sağladı.
Öyle bir Milyoner ki...
Atv'nin Kim Milyoner Olmak İster yarışmasının önceki gün yayınlanan bölümünün her dakikası ayrı olaydı.
Annesinin karnında henüz 6 aylıkken 900 gram doğan ve hayatını ağır engelli olarak geçiren yarışmacı Emre Koçak hem genel kültürü, hem sempatik tavırları hem de özgüveni ile ekran başındaki herkesi kendine hayran bıraktı. Emre bir an bile yaşam sevincini kaybetmeden Açık Öğretim Fakültesi Kamu Yönetimi'nden mezun oldu. Sadece başarılı bir öğrenci değildi. Sosyal hayatın her alanında aktifti. Zorlukla yürüyebilmesine rağmen yüzme ve dalış sporuyla ilgileniyor, piyano çalıyordu. Harika yarıştı ve stüdyodan 10 bin lira ödülle ayrılmasını bildi. Ancak ben en çok ailesini takdir ettim. Genel cerrah babası, matematik öğretmeni annesi ve biomedikal mühendisi ağabeyi onu her alanda desteklemişlerdi. Pek çok engellinin ebeveyni, evlatlarını toplum hayatından soyutlayıp, kimseler görmesin diye evine kapatırken, ailenin bu destekleyici tavrını ayakta alkışladım.
Başka bir soru ise bilgi dağarcığıma kıymetli bir ekleme yaptı. "Macar mucit Von Kempelen'in 1770'de icat ettiği mekanik Türk, içlerinde Napolyon Bonapart ve Benjamin Franklin'in de olduğu birçok rakibe karşı hangi oyunu oynamış ve çoğunu kazanmıştır? A) Satranç B) Tavla C) Briç D) Dama" sorusunda doğru cevabın "Satranç" olduğu, ölsem aklıma gelmezdi.
Soru Bankası tarafından hazırlanan birbirinden ilginç ve komik sorular da yarışmaya yine büyük neşe kattı. "Amerikan filmlerinde polislerin donut yerken genellikle içtikleri içecek hangisidir?" sorusunun şıkları skeç metni gibiydi: "A) Kahve B) Susurluk ayranı C) Rize çayı D) Tarsus şalgamı." Gülmekten bir sonraki soruyu sormakta güçlük çeken sunucu Kenan İmirzalıoğlu ise "Tarsus şalgamı beni bitirdi" diyerek pes etti.
Spikerin gözyaşları
Perşembe akşamı Show Ana Haber sunucusu Dilara Gönder, doğum gününde eşi tarafından bıçaklanarak öldürülen Eda Evli'nin haberini okuyamadı. Kelimeler boğazında düğümlendi, çenesi titredi ve haberin sonunu ağlayarak getirebildi.
Kimse Dilara'yı ayıplamasın. O da bir kadın. Kim bilir aklından, yüreğinden o anda neler geçti. Hemen her gün hemcinslerinin katledilmesi haberini o ekrandan soğukkanlı bir biçimde nakletmek kolay mı? Hele ki katledilen o genç kadının daha önce sosyal medyadan paylaştığı notu ekranda okumak? "El üstünde tutulmak için ille de tabuta mı gireyim?.."
Haber spikerlerinin bile ekranda katılıp kalmasına yol açan bu zulüm ne zaman bitecek Ya Rabbim?..
Gaf kürsüsü
Milyoner'deki "1924 ve 1961 anayasasında Türkiye'nin başkenti olarak hangi şehir belirtilmiştir?" sorusunda, biri tıp fakültesi olmak üzere iki üniversite bitiren Name kızımız, doğru cevap olan "Ankara"yı seyirci jokeri ve yarı yarıya joker haklarını kullanarak bulabildi. Daha da acıklısı seyircinin yüzde 60'ı da yanlış cevap verdi.
Zap'tiye
Will Smith'in ödül törenindeki tokat olayından sonra gelecek yılın Oscar adaylarını açıklıyorum: Sevda Demirel, Medyum Memiş, Muharrem Sarıkaya.
Ne demiş?
Adanalı muhtar Şükrü Dişkaya yüksek gerilim hattının direklerindeki demirleri çalan hırsızlara isyan etti: "Bu direk bu kadar meşhur olmamalıydı. Dün akşam gelip bu direkten özür diledim."