Eğer tanıtım bülteni elektronik posta kutuma düşmeseydi Ahmak isimli bir şarkıcının varlığından haberdar olmayacaktım. Bülten şöyleydi:
"Ahmak'ın 'Sana İnanmıştım (Akustik)' isimli şarkısı Sony Music etiketiyle yayımlanıyor. Sözü ve müziği Can Yıldırım'a ait olan şarkının düzenlemesinde ise yine Ahmak'ın imzası bulunuyor. Aşkın kopma evresindeki hislerini, kalp kırıklıklarını anlatan ve bir daha o kişinin geri dönmemesini isteyen şarkı sözleriyle öne çıkan 'Sana İnanmıştım'ın video klibi İbrahim Hasan Dülger ve Burak Kahraman yönetmenliğinde kaydedildi."
Aman ki ne aman!.. Yahu insan kendine neden Ahmak ismini verir ki? Vallahi yazının sonuna gelince anladım. Eğer ismi bu kadar tuhaf olmasaydı, bu köşede üç paragraflık haber olur muydu?..
İnternete kaçanlar
Gündüz kuşağı programlarını izliyorsanız, mutlaka siz de fark etmişsinizdir. Genç kızlar ve kadınlar koca bulmak için artık sadece interneti kullanıyorlar. Düğünlerde göz süzmeler, semt pazarında romantik bakışmalar, ucu yanık mektuplar vs. artık tarih oldu. Bir arama, iki tık, hoop iş tamam... Sosyal medya ayrıca görücülerin ve çöpçatan teyzelerin de yerini aldı. Artık neredeyse herkes internette tanışıp, kocaya kaçıyor ya da kendine sosyal medyada eş seçiyor.
Peki internet aracılığıyla yapılan bu evlilikler sağlıklı mı? Aralarında mutlaka mutlu evlilikler sürdürenler de vardır ama çoğunluk sanal karısından ya da kocasından memnun olsa, 32 kısım tekmili birden hikayeleri gündüz programlarına dökülmezdi diye düşünüyorum.
Bravo Haluk Levent!
Haluk Levent'i bir televizyon reklamından diğerine koşarken ilk gördüğümde ne yalan söyleyeyim biraz yadırgamıştım. Kendini hayır işlerine adayan, dünya malıyla ilgisi olmayan, kurucusu olduğu AHBAP yardım organizasyonuyla her darda kalanın imdadına koşan Haluk Levent'in bir anda gözünü para mı bürümüştü ne? Önce bebek bezi, sonra kripto para firması ve ardından bir GSM operatörünün reklamında yer alan Haluk Levent'in bu reklam düşkünü hali sevenlerini de şaşırtmıştı.
Ama gerçeğin anlaşılması uzun sürmedi. Meğer Haluk Levent, bu mesaiyi yurt sorunu yaşayan üniversite öğrencilerinin derdine deva olmak için yapmış. Televizyon reklamlarından elde ettiği parayla 300 öğrencinin yurt parasını ödeyecekmiş. Bu konuda ihtiyaç sahibi öğrencilerin başvuruları da geçen hafta başlamış.
Haluk Levent'in bu asil tavrı, reklamlardan milyonlar götüren diğer sanatçılara da örnek olur mu acaba?
Asuman ve pansuman
Aileler Yarışıyor, tıpkı Kim Milyoner Olmak İster ve Çarkıfelek gibi ekranlarımızın bir yarışma klasiği. Daha önce Erol Evgin, Beyazıt Öztürk, Gülben Ergen, Alp Kırşan, Jess Molho, Ufuk Özkan gibi pek çok ünlünün sunduğu neşeli program, şimdilerde 360 ekranlarında Asuman Krause'nin sunumuyla devam ediyor. Öncelikle 360 yönetimine kocaman bir tebrik. Çünkü bu yarışmayı sunabilecek tüm özelliklere sahip bir sunucuyu seçtiler.
Daha önce de bu sütunlarda Krause'nin sunuculuk yeteneklerini öven çok sayıda yazı yazdım. Bir kere çok sıcak, çok samimi ve yüzde yüz gerçek. Temponun düşmesine bir an bile izin vermeyecek şekilde dinamik, canlı ve heyecanlı. Çocukla çocuk oluyor, dedeyle dede...
Asuman, kan kaybeden tüm programlar için gerçek bir pansuman...
Gaf kürsüsü
Çin'de bir tarih öğretmeni sınıftaki video oynatıcıya ders yerine yanlışlıkla kendisinin cinsel içerikli görüntülerini koymasın mı?
Zap'tiye
Aşırı estetik müdahaleler yüzünden tanınmayacak hale gelen ünlüler, Maske Sen Kimsin? yarışmasına maskesiz katılabilirler. Böylece prodüksiyon masrafları da azalmış olur.
Ne demiş?
"Onun sizi takip ettiğini görünce biz de onun peşine takıldık. Takibe takip..." (Atv'nin dizisi Destan'dan günümüz sosyal medyasına atıfta bulunan bir cümle)