Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Odama AKM’nin ışıltısı doldu

Pazar gecesi eşim salondan seslenip, "Çabuk TRT 2'yi aç. AKM'deki Aida Operası'nı canlı yayınlıyorlar, muhteşem" demese bu güzellikten haberim olmayacaktı. Açtım ve gördüm ki şaheserin içinde bir şaheser... Yeni AKM'nin o muhteşem atmosferi içinde Şef Can Okan yönetiminde İstanbul, Ankara ve Antalya Devlet Opera ve Balesi sanatçıları Verdi'nin başyapıtı Aida Operası'nı sahneliyorlar. Devlet Opera ve Balesi Müdürü, dünyaca ünlü tenorumuz Murat Karahan, Radames rolünde kulaklarımızın pasını siliyor. Sahne, ışık, kostümler, performanslar kusursuz..
TRT 2 ise bu gösteriyi muazzam bir tanıtım şovuna dönüştürüyor. Opera ile birlikte AKM'nin dış çekim görüntüleri de drone kamerası ile ekrana getiriliyor. AKM, gecenin ışıltıları içinde ve Aida eşliğinde evlerimize doluyor. O kadar mı? Değil tabii ki... İtalyanca opera, TRT ekranlarına altyazı ile düşüyor. Operaya mesafeli duranları bile bu harika masalın içine alıveriyor. Perde aralarında TRT muhabiri, üzerinde Radames kostümü ve yüzünde terleri halen duran Murat Karahan ile röportaj yapıyor. Bitti mi, bitmedi... Meğer TRT 2 günler öncesinden Murat Karahan ile birlikte yeni AKM binasını gezmiş. Karahan bu sanat mabedinin tüm özelliklerini görüntüler eşliğinde izleyicilere aktarıyor. Diyor ki, "Dünyanın her yerinde sahneye çıktım. Rahatlıkla diyebilirim ki AKM, teknik ve akustik açıdan ilk 5'e girer. Eskiden buranın akustiği o kadar kötüydü ki, kendi sesimizi ve orkestrayı bile duyamıyorduk. Seyircilerin de ne duyduğundan emin değildik. Şimdi, bahar aylarında Bolşoy'un burada Kuğu Gölü'nü oynaması için çalışıyoruz."
Tek kelime ile 'örnek' bir yayın. Amaaa...
Hayatı ekran önünde geçen benim gibi biri bile bu yayından habersiz. Ne bir bülten, ne bir telefon... TRT 2'yi yöneten değerli dostlarıma sitemim büyük. Hatta çok kızgınım. Böylesine bir güzellikten beni haberdar etmeyerek, okurlarımı bu şahane sanat ve yayıncılık olayından mahrum ettiniz. İzlerken ben bu güzellikten okurlarımızı nasıl haberdar edemedim diye saçımı başımı yoldum.
Bıraktım rutin bültenleri, kimsenin girip çıkmadığı sitelerinizdeki duyuruları, ben TRT'nin yerinde olsam, bu tarihi yayını TRT'nin tüm kanallarında o gün altyazı ile duyurur, kurumun en çok izlenen dizilerinin içine tanıtım klipleri yerleştirirdim.
Tek kelime ile 'yazık' oldu!..

Yine Milyoner, yine kader...
Atv'nin fenomen yarışma programı Kim Milyoner Olmak İster?'de yine ünlü Slumdog Millionaire filmini anımsatan bir sahne yaşandı.
Boğaziçi Fizik Bölümü mezunu İdil Celiloğlu'na bir cümle okundu ve bunun hangi romandan alıntı olduğu soruldu. Celiloğlu, hiç tereddüt etmeden "Çavdar Tarlasındaki Çocuklar" cevabını verdi ve 30 bin liralık barajı aştı. Herkes bir fizikçinin edebiyat dalındaki engin bilgisini takdir ederken, Celiloğlu mahcup bir şekilde itirafta bulundu: "Eşimin eski kız arkadaşı yıllar önce bu yarışmaya katılmış ve ona Çavdar Tarlasındaki Çocuklar romanının yazarı sorulmuş. Bilemeyince de elenmiş, gelirken arabada bu olayı konuşuyorduk..."
Kadere inancı olmayan kim varsa, iki bölüm Milyoner'i izlemesini tavsiye ediyorum...

İki diziye büyük tepki
İki dizinin geçen hafta yayınlanan bölümleri, büyük tepki aldı. Kanal D'nin Sadakatsiz dizisinde tapu kadastro memurlarının rüşvetle kanunsuz iş yaptıkları bir sahnenin ekrana getirilmesi, ilgili kurumu isyan ettirdi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün Twitter hesabından yapılan açıklamada "Kurumumuz ve personelimize yönelik düşünce ve ifade özgürlüğü ile eleştiri hakkının sınırlarını aşan, gerçeklikle bağdaşmayan bu yayını asla kabul etmiyor ve şiddetle kınıyoruz" denildi.
CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu ise Show TV'de yayınlanan Üç Kuruş dizisinin Romanlar'a karşı ayrımcı bir yaklaşım içinde bulunduğunu, Roman vatandaşların sadece kanunsuz işlerle ilgilenen bir güruh gibi gösterildiğini öne sürerek, dizinin kaldırılması için RTÜK'e çağrıda bulundu.

Gaf kürsüsü
Netflix'in dizisi Squid Game'de verilen telefon numarası bir kadına ait çıktı. Gece gündüz telefonları susmayan kadın, dizi aleyhine tazminat davası açtı.

Zap'tiye
Kayserispor karşısında 4 topu direkten dönen, Avrupa liglerinin direğe top isabet ettirme şampiyonu Fenerbahçe, kale direklerinin 3 santim inceltilmesi için FIFA'ya başvursa yeridir.

Ne demiş?
7 yaşındaki çocuk, Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'na sordu: "Nihat Dede ben bugün türbeye gidip dilek diledim. Acaba polis olabilir miyim?"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA