Cumhuriyetin ilan edilişinin 96'ncı yıldönümü nedeniyle resmi ve özel kuruluşlar ekranlara birçok klip ve reklam filmi getirdiler. Ama bunlar arasında biri vardı ki, hem milli duygularımızı şaha kaldıran muhteşem metni, hem özenle seçilmiş Kurtuluş Savaşı görüntüleri, hem de müziğiyle ruhumuza ayrı bir dokundu.
Turkcell'in Cumhuriyet Bayramı klibi, son zamanlarda dini ve milli bayramları sadece 'tatil fırsatı' olarak görenlere de 'bir şeyleri' hatırlatması açısından son derece önemliydi. İşte, 'Uzun olur gemilerin direği' türküsü eşliğinde ekranlarımıza, oradan da gönüllerimize dolan ve Mutafa Kemal Atatürk'ün kendi sesinden "En büyük bayramdır, kutlu olsun" sözleriyle biten o harika klibin mesaj yüklü metni:
'29 Ekim, çarıkla bastığın toprağa sahip çıkmaktır. Mezarın olacağını bile bile ellerinle siper kazmaktır.
Bir tas hoşaf, yarım ekmekle doymaktır. 29 Ekim, 25 kiloluk mermiyi saatlerce sırtında taşımaktır. Süngüyle çarpışmak, günlerce uyumadan savaşmaktır.
İmkansıza inanmaktır.
29 Ekim, köyden cepheye bin kişi çıkıp bir kişi dönmektir.
Hatta dönmeyeceğini bile bile eşini, oğlunu beklemektir. 29 Ekim, bütün dünyanın karşısında dimdik durmak, 'Bir Türkiye'yiz' demektir. 29 Ekim tatil değildir, bayramdır..." Bu 'esere' katkı veren herkese minnet, sevgi ve saygıyla...
Yok böyle aşk
Cumartesi akşamı tv8'deki O Ses Türkiye'ye yarışmacı olarak beş dakika arayla iki sevgili çıktı ve Türkiye'ye 'aşkın ne olduğunu' anlattı. Önce sahneye Gürsu adlı bir genç geldi. Harika performansı ile dört jüri üyesini de döndürmeyi başardı. Büyük çekişme sonunda Hadise'yi seçti. Ardından Özgül adlı genç kız sahne aldı. Kuliste onu destekleyenler arasında Gürsu da vardı. Ama ne desteklemek! Her jürinin dönüşünde Gürsu sevinç çığlıkları attı. Sonuncu jüri de döndüğünde Gürsu'nun gözyaşları artık sel olmuştu. Meğer Gürsu ile Özgül dört yıllık sevgiliymiş. Acun, Özgül'ü de kulisten sahneye çağırdı. İkisinin birbirlerine bir bakışı, bir sarılmaları vardı ki, sanki unutulmaz Aşk Hikayesi filminde Ali MacGraw ile Ryan O'Neal'ı yeniden izler gibi oldum. Öyle bir duygu yüklü konuştular, sevdalarını öyle bir anlattılar ki, Ferhat ile Şirin'in ruhlarının onlarda yaşadığına inandım. Gençler konuşurken hem jüri ağladı, hem kulistekiler ve hem de muhtemelen ekran başındakiler. Şu acımasız, şu sevgi pınarları tükenmiş çorak dünyada aşkın henüz tedavülden kalkmadığını görmek hepimize öyle iyi geldi ki... Gürsu, Hadise'nin, Özgül ise Murat Boz'un takımına gitti. Özgül, Hadise ile öpüşürken, "Ona iyi bak ne olur" bile dedi. Şu naifliğe bakar mısınız... Bu arada sezonun en büyük atağı Seda Sayan'dan geldi. Bugüne kadar hep mütevazı seslere sahip olabildiği için fazla bir iddia sahibi olamayan Seda Sayan, bu kez Ayşenur Gül adlı yarışmacının onu seçmesiyle final için büyük avantaj yakaladı. Caz gırtlağıyla harika bir Azerice türkü seslendiren Ayşenur, etno-caz stiliyle herkesi kendine hayran bırakırken, Seda Sayan'a da adeta statü atlattı.
Zap'tiye
Birleşmeyi, bütünleşmeyi, tek ve bir olmayı çok arzuluyoruz da şimdilik en iyi birleştirdiğimiz şey hafta sonu tatili ile bayram tatili...
Gaf kürsüsü
Kim Milyoner Olmak İster?'deki yarışmacı, "Çin'in tarihini ve kültürünü araştıran bilim dalına ne denir?" sorusunda joker olarak telefonla eski tarih öğretmenine başvurdu. Ancak öğretmen, Sinoloji yerine yanlış cevap Hanoloji'yi önerince yarışmacı elendi.
Ne demiş?
"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." (Mustafa Kemal Atatürk)