Yer: Samsun Tütün İskelesi...
Tarih: 19 Mayıs 2019...
Atatürk'ün 100 yıl önce özgürlük meşalesine ilk kıvılcımı çaktığı yer...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve tüm siyasi partilerin liderleri bir arada... Arkalarında Atatürk ve silah arkadaşlarının Samsun'a ilk adım atışlarını sembolize eden balmumu heykelleri...
Cumhurbaşkanı, liderlerle el sıkışıyor, omuz omuza 'birlik, beraberlik' fotoğrafı çektiriyorlar...
Bu sahneyi öyle özlemişim ki... Çünkü 100 yıl önceki 'ahval ve şeraitin' tıpkısı yaşanıyor.
Düşmanlar yine dört bir yanımızı sarmış. Tek farkla:
Bu kez ordu gönderip, mertçe meydan muharebesi yapmak yerine; örgütlere, çetelere ihale etmişler işgal planlarını.
Kimi gün asker üniformasına bürünüp, sinsice darbeye niyetleniyorlar.
Olmadı mı kurşun yerine Dolar ile Euro sıkıyorlar...
İçerdeki işbirlikçileri ise sahra topu niyetine soğan-patates fırlatıyorlar. Güneyimizde terör koridoru oluşturmak için askerimize tuzak kuruyorlar.
Ege'de, Akdeniz'de anamızın ak sütü gibi helal doğal kaynaklarımızı kullanmamıza engel olmak için türlü numara çeviriyorlar.
Adı konulmamış gizli ambargolarla ekonomimizi darboğaza sokmaya çalışıyorlar.
Bu yeni savaşta barutun yerini de uyuşturucu aldı.
Gençlerimizi usul usul zehirleyip, yarınlarımıza ipotek koyuyorlar.
Sorarım size dostlar, 16 Mayıs 2019'un, Atatürk'ün Şişli'deki evinden Samsun'a doğru yola çıktığı 16 Mayıs 1919'dan ne farkı var?
İşte bu nedenle kurtuluşun yolu 'tek', 'bir' ve 'yekpare' olmaktır. Atatürk bunun için kongre üstüne kongre yaptı.
Anadolu'daki her bir farklı sosyal, dini ve etnik grubu aynı meclisin çatısı altında, aynı bayrağın etrafında birleştirdi.
Aynı amaca hizmet eden ama tek başlarına yeterince fayda sağlamayan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri'ni bu hedefle birleştirdi.
Önümüzde bu kadar ışıltılı bir rehber, ardımızda bunca acı tecrübe varken, ne olur kuru siyasetin girdaplarında kaybolmamızı bekleyen düşmanın ekmeğine yağ sürmeyelim.
Bu fotoğrafın sadece 'fotoğrafta' kalmasına izin vermeyelim...