Okurumuz Kemal Kozan, bu hafta 'fazla mesai' yapmış; bir öneri de dizi yapımcılarına getirmiş: "Sizin de bildiğiniz gibi uzun süredir sizi takip eder, bazı konularda da fikirlerimi yazıya döker, sizinle paylaşırım. Bugün (28 Haziran Perşembe) Sabah gazetesinde gördüğüm bir haber üzerine size tekrar yazmaya karar verdim. Haberin kısa özeti şu: Samsun'da 2017 yılında 100 yaşında vefat eden İdris Öztürk'ün torunu, tesadüfen dedesinin 2015 yılına kadar tuttuğu günlüğü bulur. Ama ne günlük... İçinde zerre kadar duygu taşıyan herkesi ağlatmaya yetecek cinsten. Kendisinden iki yıl önce 2015'te vefat eden ve 70 yılı aşkın aynı yastığa baş koyduğu eşine olan sevdasını, özlemini anlatan bir günlük. Haber, bir şekilde gözünüzden kaçıp okumadıysanız lütfen okuyun, bana hak vereceksiniz. Şimdi ben diyorum ki; fındık kabuğunu doldurmayacak hikayelere üç-dört sezon dizi çeken yapımcılar, bu yaşanmış gerçek aşkı yerinde inceleyip ailesinden gerekli izinleri alsalar ve iyi bir senaristin kaleminden ekrana aktarsalar; en azından özellikle üç-beş günlük birlikteliğe 'aşk' diyen kişilere gerçek aşkın ne olduğunu anlatmış olmazlar mı? Saygılarımla."