Bana göre Myanmar felaketinden sonra bayramın en iç burkan görüntüsüydü. Sakarya'da yaşayan 80 yaşındaki Recep Dede, 800 liralık emekli maaşıyla geçinemediği için torunlarının okul parasını çıkartmak üzere kaldırımda ıhlamur satmaya kalkmış. Vay, sen misin halkın sağlığıyla oynayan, sen misin belediyeye işgaliye vergisi vermeyen? Almışlar adamın ıhlamurlarını, bırakmışlar kaldırımda bir başına... Yahu ıhlamur dediğiniz, dünyanın en yararlı bitkisi. Bozulmaz, kokmaz. Hem tazesi, hem kurusu şifa kaynağıdır. Ayrıca üç sap ıhlamurun vergisi kaçırılsa ne olur, kaçırılmasa... Siz deveyi hamuduyla götürenlere hesap sorun hele. Ya da ekranlarda çatır çatır merdiven altı bal satanların peşine düşün önce. Bayram günü o ihtiyarcığı hıçkıra hıçkıra ağlatmaya değer mi? Olay, haber bültenlerine taşınınca Sakarya Belediyesi utanıp adamdan özür dilemiş, ıhlamurlarını da geri vermiş. Ama geçmiş ola...
Aslında zabıta da görevini yapıyor, mevzuatı, yasaları uyguluyor. Önemli olan, 80 yaşındaki dedeyi, kaldırımda ıhlamur satmaya muhtaç bırakmayacak bir sosyal güvenlik şemsiyesi altına almak. Elin Japon'u 90 yaşında elinde fotoğraf makinasıyla Peri Bacaları'nın peşine düşsün, bizim Recep Dede köşeden çıkacak zabıtayı kollasın. Gel de dertlenme...