Bu yıl da O Ses Türkiye'yi hayırlısıyla idrak ettik çok şükür! Geriye de her zaman olduğu gibi tartışmaları kaldı. İşte iki okurdan iki O SesTürkiye yorumu:
'Ümit' ismiyle yazan okurumuz, ses kalitesinden ziyade şarkı seçimlerinin öne çıkmasından şikayet etmiş:
"Yüksel Bey, ben O Ses Türkiye çapraz düellolarındaki oylama sistemini eleştirmek için yazdım. Yarışmada ses veya yorum kalitesine bakılmıyor. Ahmet Kaya parçası söylediniz mi ya da Karadeniz esintileri okudunuz mu, kazanmak yeterli oluyor. Buna da Acun Ilıcalı çanak tutuyor. O kadar sesi siz profesyonel sanatçılar tarafından seçin, yüzlercesini eleyin, bir noktaya getirin; sonra stüdyodaki 450 kişinin inisiyatifine bırakın."
Bir diğer okurumuz Füsun İnci ise bu yorumu detaylandırmış:
"Sevgili Yüksel Aytuğ, size beş yıldır hiç sektirmeden izlediğim ve çok sevdiğim O Ses Türkiye ile ilgili sitemlerimi aktaracağım. Çapraz düellolarda genelde türleri birbirinden oldukça farklı yarışmacılar bir araya geliyor. Bence elenen yarışmacı değil, müzik türü oluyor. Örneğin, geçenlerde Alevi türküsünü muazzam söyleyen Ceylan Serçe, bir rap'çiyle yarıştı ve elendi. Türkülerimizin değerinin bilinmesiyle ilgili çok güzel sözler de söyledi. Bence Serçe'nin elenmesinin sebebi, gençlerin rap'i daha çok sevmesiydi. Şahsen ben rap'in neden bu kadar sevildiğini ve talep gördüğünü anlayamamışımdır. Zaten sözlerin yüzde 90'ını da anlamıyorum. Hadi saygı duyalım ama farklı müzik türlerini birbiriyle yarıştırmak çok yanlış. Stüdyodaki seyirci beğenisine göre rap, Karadeniz müziği, Ahmet Kaya şarkıları ve arabesk daha avantajlı durumda. Müzik türlerine göre düzenleme yapmak zorsa da, bence ideali, benzer müzik türlerini söyleyen yarışmacıların yan yana gelmesidir.
Yoksa acı kıyımlar olmaya devam edecek. O Ses Türkiye'nin reytinge ihtiyacı olan bir şov programı olduğunu bilsem de, değerli yarışmacılar elenince üzülüyorum. Ayrıca düelloların ilk haftasında elenen değerli yarışmacıları kendi kadrolarına almayıp yazık eden jüri, Emre'nin karışık aşk hikayesine destek olmak için bir yarışmacıyı almak istediler. Sonunda Hadise yarışmacıyı aldı. Meğerse o yarışmacı Emre'nin gerçek aşkı değilmiş, ona 'Abla' dermiş. Gerçek sevgilisi Emre'ye küsmüş ama hem Emre, hem de gerçek sevgilisi çapraz düelloyu geçmiş. O Ses Türkiye de bizim 2.5 saatlik dizilere dönmesin lütfen! Belki bir dahaki sefere, Hadise'nin neden bir türlü yarışmalarda beş yıldır başarılı olamadığını anlatırım..."