Kim dedi bunu? Nobel ödüllü bilim adamımız Aziz Sancar... Bir yabancı muhabir, bizi ikiye, üçe, beşe bölmek isteyenlerin amacına hizmet edercesine sordu hocamıza: 'Siz Arap mısınız?'
Hocanın yanıtı çok netti: "Hayır, ben Türküm, o kadar..." Buradaki 'O kadar' vurgusu bana göre Nobel ödülü kadar önemli ve değerliydi. İşte böyle kestirip atmalıyız: 'Ben Türküm, o kadar!'
Kendini bir bütünün parçası sayan, bir arada yaşamaktan onur ve mutluluk duyan, farklılıkları zenginlik sayan ama özde 'bir' olmanın keyfine varan, aynı bayrak altında bir araya gelmenin erdemine inanan herkesin, hepimizin söylemesi gereken bu... Tabii ki zorla olmaz; 'hissetmek' lazım önce...
Aziz Sancar'ın ödülden sonra söylediği her şeyi kalbime yazdım. Üstün bir bilim adamı olduğunu kendisine verilen büyük ödül kanıtlamıştı zaten. Ama üstün bir 'insan', gerçek bir 'aydın' olduğunu anlamamam için söyledikleri yetti. Aslında ona bilimsel araştırmaları için gereken ortamı, zemini, gücü, parayı, enerjiyi, moral motivasyonu kim vermişti? Genç yaşta gittiği Amerika Birleşik Devletleri... Ama o ödül töreninden sonra üniversitesinde yaptığı konuşmada ne dedi? "Bu ödülü Türkiye Cumhuriyeti'ne adıyorum. Bu başarıyı sağlayan, Atatürk'ün getirdiği eğitim- öğretim sistemidir. Bizi öğretmenlerimiz ilkokulda, ortaokulda öyle iyi eğittiler ki..."
Hocamızın basına verdiği pozlarda arkasında Atatürk'ün resmini, Türk bayrağını gördüm hep... Gururum, mutluluğum iki katına çıktı...
Aziz Sancar'ın etnik kökeninin ne olduğuna bakmadan onur ve mutluluk duyabilen herkes Türk'tür bana göre... İsteyen alınsın, isteyen gücensin, isteyen 'faşist' desin; umurumda değil. Bir kez daha haykırıyorum gururla: Ne mutlu Türküm diyene...