Memleketteki en 'bedava' eğlence televizyon, değil mi? Siz öyle sanın... Aslında televizyon izlemek parayla... Daha doğrusu, televizyonlar 'parası olanlara' yayın yapıyor. Nasıl mı? Anlatayım...
Yaz ekranı neredeyse bomboş. Şişirme sohbetler, şıpın işi diziler, kiloyla alınmış filmler, akıbeti sunucusunun performansına bağlı yarışmalar...
Neden?
Çünkü parası olan izleyici grubu yazın televizyon izlemiyormuş da ondan. Peki izlemezse ne oluyormuş?
Reklamverenin televizyon için ayırdığı bütçe havaya gidiyormuş. Cebinde parası olan, harcama inisiyatifi bulunan seyirci kitlesi, o günlerde Bodrum'da, Çeşme'de keyif çattığı için ekran başında sadece 'garibanlar' bulunuyormuş. Onlara da öyle kaliteli, özgün, özenli program yapmaya değmezmiş!
Sadece yaz günlerinde değil, bayramda da ekran boşalıyor. Aynı nedenden ötürü... Reklamverenin sevdiği seyirci kitlesi yollarda olduğundan, reklam bütçesi ayırmaya gerek yok. Böyle olunca özel ve güzel program yayınlamaya da gerek kalmıyor tabii ki... Yani parayı veren düdüğü çalar mantığı... Eğer cüzdanınız boşsa, kıt kanaat geçinebiliyorsanız; ancak zenginler ekran başına kurulduğu zaman keyifle televizyon izleyebilirsiniz. Eğer dizi arasında yayınlanan pizza reklamından etkilenip hemen sipariş verenlerden değilseniz, yazın ya da bayram gününde önünüze konulan 'hurda' programlarla yetinmek zorundasınız.
Ne yazık ki sistem böyle... Televizyon, bir eğlence aracı olmaktan çıkıp tamamen bir 'ticari av sahası' haline geleli epey oluyor. Televizyonu pazarlama avlağı, izleyeni 'keklik' olarak gören anlayış değişmedikçe, ekran karşısındaki garibanlar 'av eti' olmaya devam edecek ne yazık ki...
NOT: Yakından Kumanda'nın yıllardır hiçbir bayramda tatil yapmaması ve kepenk indirmemesi, televizyon izleyicisinin kendini daha fazla yalnız hissetmesine karşı kişisel bir direnişten başka bir şey değildir.