Merak edilen soruyu pazar akşamı Telegol'ün son dakikasında Serhat Ulueren, Erman Toroğlu'na sordu:
"10 yıldır yazdığınız Hürriyet gazetesi ile yollarınızı ayırdınız mı gerçekten?"
Toroğlu, "Evet, doğrudur" deyip olayın perde arkasını anlattı.
Meğer Toroğlu'nun Hürriyet'teki yazarlığını sona erdiren, bir reklam filmiymiş. Ünlü yorumcunun bir inşaat reklamında görünmesinin ardından Hürriyet Gazetesi yönetimi, Toroğlu'na 'kurumun etik ilkelerini' hatırlatıp "Bizim yazarlarımız, başka firmaların reklam filmlerinde oynayamaz" diyerek yazarı uyarmış.
Ancak o tarihlerde Toroğlu kampanyanın ikinci filmi için söz vermiş bile. İkinci reklam filmi de (Yılmaz Vural ile birlikte oynadığı) ekrana gelince, Hürriyet'in İnsan Kaynakları Müdürü telefonla arayıp iş akdinin feshedildiğini bildirmiş.
İşin ilginç tarafı ise bu bildirimin yapıldığı gün, Hürriyet'in magazin eki Kelebek'in birinci sayfasında Erman Toroğlu'nun yer aldığı reklamın tam sayfa ilan olarak basılmış olması! Yani gazete, bu reklamdan ticari bir kazanç elde ediyor ama o reklamda görünen yazarını kapıya koyuyor. Madem yazarına bu kadar kıymet verip içselleştiriyorsan, o zaman onu bir başka firma logosunun altında gösteren reklamı da yayınlama! Ama mazeret hazır olmalı: "Ticaret başka, etik kurallar başka..."
Şu bizim medyanın işlerine akıl erdirmek mümkün mü?