Televizyondaki tek başarı kriterinin 'reyting listesi' olması ne kadar mantıklı olabilir?
Zamanında Levent Kırca'nın bir parodisine konu olmuştu. Süne zararlısıyla mücadeleyi anlatan mütevazı program, bir anda reyting listelerinin zirvesine kuruluvermişti. Nedeni, evlerinde reyting ölçüm aleti bulunan deneklerin başlarına gelen 'sıra dışı' durumlardı. Biri, program açıkken kalp krizi geçirip ölmüştü, diğerinin kumanda aleti kilitlenmişti. Bir başkası televizyonunu açık unutup uyuya kalmıştı vs... Böylelikle dünyanın en sıkıcı, en monoton programı; reyting listesinin başına geçivermişti.
Bunları niye mi hatırladım? Medya Takip Ajansı Inter-press tarafından yapılan araştırmada; Mart ayının medyada en çok konuşulan kanalı atv çıktı da ondan...
Toplam 50 kanalın, 2 binden fazla gazete ile dergide çıkan haberlerinin incelendiği araştırmada; atv kanalı, geçtiğimiz ay isminin geçtiği 2 bin 125 haberle ilk sıraya yükselmiş. Diyeceğim o ki, 'kelle saymak' her zaman doğru sonuç vermeyebilir. Bir kanalın gücü; 'gündemi kovaladığı' anlarda değil, 'gündem yarattığı' zamanlarda ölçüye tabi olmalı.