FOX'un dizi atağı artarak sürüyor. Bu hafta iki yeni diziyi ekrana sürdüler.
Her ikisinin de kritiği de bu sayfada...
Ama FOX konusunda biraz tereddüte kapıldım. Evet, nokta atışıyla dizi tutturma konusunda bayağı bir beceri sahibi oldular ama iş artık 'enflasyona' varıyor gibi. Eskisi gibi az ama öz dizi yayınlama yönteminden sıyrılıp işi 'göle maya çalma' aşamasına getireceklerinden endişe ediyorum.
Geçen hafta yayına giren Bir Aşk Hikayesi; Almanya'da çekilen ilk bölümüyle farklılık yarattı. Sudan Çıkmış Balıklar ve Al Yazmalım dizilerinden aşina olduğumuz genç yetenekler de; eskimemiş yüzleriyle dizinin inandırıcılığını artırdılar. Yapımın ağır topu Zuhal Olcay ise henüz ateşlenmedi. İlk bölümde; onu sadece o enfes sesiyle şarkı söylerken görebildik.
Ancak dizi bana fazla 'yazlık' geldi. Bilirsiniz, havalar ısınıp da ağır prodüksiyonlar ekrandan elini eteğini çekince, ortalık bu tür soft gençlik dizilerine kalır. Bence Bir Aşk Hikayesi henüz paltolarımızı çıkaramadığımız şu günlerde fazla 'turfanda' kaldı.
Bir de devamlılık kusurları vardı ki, onlar için ayrı bir paragraf açmak gerekiyor.
Final sahnelerine doğru Korkut sırtından vuruldu, sırtüstü sedyeye yatırılıp yüzüstü ameliyat edildi ama daha sonra kafasında bir kurşun olduğu söylendi. (Bu konudaki detaylı analiz yarın yayınlanacak okur köşemizde olacak.)