Kerameti kendinden menkul sözde 'bitkisel' içerikli mucize ilaçlar, zayıflama hapları ya da performans artırıcı terkipler yüzünden neredeyse her hafta birileri ya canından oluyor, ya hastalanıyor, ya da sakat kalıyor. Çoğu, merdiven altı imalathanelerde her türlü denetimden uzak olarak üretilen bu ilaçların reklamları ise televizyon kanallarında, internet sitelerinde fütursuzca yayınlanmaya devam ediliyor.
Bu durum için normalde ne yapılır? Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlar tüm olanaklarını seferber edip bu reklamları durdurur. Sağlık Bakanlığı ya da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın gerekli izni olmadan bu tür reklamların yapılması, RTÜK marifetiyle engellenir.
Peki biz ne yapıyoruz? Sağlık Bakanlığı'nın hazırlattığı kamu spotlarını ekranda yayınlıyoruz, Orada solgun, bitkin bir adam çıkıyor; "Beni bu ilaçlar mahvetti. Aman siz kullanmayın" filan diyor.
Mücadele yeteneğimiz bu mudur?
Kamu spotu hazırlatmak... Milletin canını alan reklamların karşısına reklamla, tanıtımla çıkmak...
Yahu adamlar öyle bir gemi azıya aldılar, öyle bir şımardılar ki; sizin kamu spotunun arasına reklam verecekler neredeyse...
Kamu spotu, 'duyuru' için yapılır. Önlenmesi, polis marifetiyle mümkün olmayan işler için 'son çare'dir. İyi de bu sahte ilaç meselesi, trafik kazası değil ki...
Yapan da orada, yayınlayan da...
Kes cezasını, bitsin. Adam, sizin kamu spotunu izlerken; bira içip geğirerek göbeğini kaşıyordur herhalde...