Günlerden 'okuyucu' günü... Yakından Kumanda'da yine gerçek sahiplerinin yani siz değerli okurların parmakları geziniyor.
Her cumartesi olduğu gibi iki adım geriye çekiliyor ve sözü sizlere bırakıyorum.
Okurumuz Neval Erol'dan dizi-reklam ilişkisine farklı bir yorum gelmiş.
Paylaşıyorum:

ÇOK ŞEY ÖĞRETİYOR
"Yüksel Bey merhaba, sizi uzun zamandır okuyorum fakat yazmak nedense şimdi aklıma geldi. Genelde ya siz, ya da benim gibi sizi yıllardır okuyan sevgili lojistik destek subaylarınız hislerimize tercüman oluyorlar.
Hazıra konmak ya da çevremizdekilere 'Aa bak ben bunu fark etmiştim' demek kolayımıza geliyor herhalde..
Şunu fark ettim ki, reklamları dizilerden daha çok izlediğimiz şu günlerde, reklam metinlerini incelemek zaman ve mekan hataları bulmak benim için oyun halini aldı.
Şimdiki neslin üniversitede okuduğu bölümde iş bulamama ve bulduğu ilk işe dört elle sarılma hastalığı beni yıllar önce yakalamışken; iki yılımı verdiğim reklamcılık bölümünde en azından evde ihtisasımı kendim yapabiliyorum.
Sağ olsunlar çok şey öğretiyorlar. Ee, reklamın iyisi kötüsü olmaz ne de olsa...
Gülse Birsel hayran olduğum bir komedyen, gazeteci, senarist ve oyuncudur. Ve şu günlerde 'güzel ülkemde' yaşanan onca olaya rağmen güldüğüm, gerçekten bir an Gerçek Dünya'dan uzaklaştığım tek dünya Yalan Dünya'dır.
Gülse Birsel'in binbir emekle hazırladığı Yalan Dünya'nın sevgili, çok sevdiğim karakterleri (bakın oyuncu demiyorum, çünkü karakterler söz konusu) şimdilerde pek çok reklam filminde oynuyor.
Selahattin Bey'in oynadığı reklam filmleri malumunuz. Şimdiye kadar banka ortamında geçen filmler, son reklam filminde, dizinin bir sahnesinde yani Selahattin Bey'in bürosunda geçiyor. Binbir emekle sıfırdan bir karakter yaratan Gülse Hanım'ın hakkı veriliyor mu bilmiyorum ama karakterlerden sonra şimdi de sahnelerin olduğu gibi reklamlarda kullanılması 'Umarım bunun da hakkı veriliyordur' diye düşünmeme sebep oldu. Emeğe saygı duyulması gerekli diye düşünüyorum.
Reklamları dizilerin içinde görmeye alışamamışken henüz (ki bence dizinin büyüsünü bozuyor), dizileri reklamların içinde görmek de pek bir tuhaf oluyor. Reklamın da büyüsü bozuluyor. Reklamaların hayali karakterler ile bizi cezbetme ve satın alma güdülerimizi dışa vurma çabalarını da epey garipsedim. Gerçek ve hayalin, gerçek ile sahteliğin birbirine karıştığı şu günlerde en güzel yer emin olun Yalan Dünya... Gerçekleri çaktırmadan beyne işleyen dünya.. Sevgiler, saygılar..."