Üç yıldır bu aylarda Yetenek Sizsiniz'in jüri üyelerine 'büyük sorumluluklarını' hatırlatmayı görev biliyorum. Zira bu programın "Yetenek nedir?", "Beceri neye denir?", "İnsanları şaşırtmak tek başına bir takdir nedeni midir?" gibi kafamızı karıştıran sorulara rehberlik etmeye yönelik toplumsal bir sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.
Zaman zaman seçmelere akıl sağlıklarından endişe duyduğum tipler de katılıyor. Jüri çoğunlukla onları eliyor. Ama elerken, onların kalbi kırılmasın diye 'kavram kargaşası yaratacak' ifadeler kullanmaktan da geri durmuyor. Örneğin, "Bir yeteneğiniz olduğu muhakkak. Yoksa bütün salonu bu kadar eğlendiremezdiniz" filan diyorlar. Oysa seyircinin alay etmesi ya da amiyane tabiriyle 'kafa bulmasını' gerçek 'eğlence' ile karıştırmak büyük hata olur. Seyirci, sahnedeki garip adamı daha fazla nasıl zıvanadan çıkarabilirim diye dolduruşa getiriyor. Bazı jüri üyeleri de sırf 'eğlence çıksın diye' bu garibanları teşvik ediyor. Ve durum böyle olunca da 'komik olmak' ile 'gülünç olmak' birbirine karışıp duruyor. Programı izleyen eğitimsiz kişiler ise "Demek ki komiklik, abuk sabuk şeyler yapmakmış" gibi sığ bir düşünceye kapılıp cahil cesaretine bürünüyor.
Diyeceğim o ki, Yetenek Sizsiniz jürisi belki farkında değil ama bir ülkenin yetenek, beceri ve mizah anlayışını tümden değiştirebilecek kadar büyük bir sorumluluk üstleniyor. Aman dikkat!..